Mart 1928, Kahire... Gece sokağa çıkan çocuklar kaybolur ve bir süre sonra cesetleri çevredeki yer altı mezarlarında bulunmaya başlar. Şehirde bir söylenti yayılır: Binbir Gece Masalları'nın korkunç Gûl'ü geri dönmüştür. Tamamen ilgisiz gibi görünen bu iki olay, aslında karmaşık bir şekilde birbirleriyle bağlantılı bir şekildedir.
Mart 1928, Kahire... Gece sokağa çıkan çocuklar kaybolur ve bir süre sonra cesetleri çevredeki yer altı mezarlarında bulunmaya başlar. Şehirde bir söylenti yayılır: Binbir Gece Masalları'nın korkunç Gûl'ü geri dönmüştür. Tamamen ilgisiz gib... tümünü göster
Ölmeyi çok istersen, ruhunu yakman gerekir!
Maxime Chattam, polisiyeyi gerilimle birleştiren yeni romanında, okurları 20’nci yüzyılın başındaki Paris’e götürüyor...
Uluslararası Paris Fuarı’nın açılışı yapılmak üzeredir. Yazar Guy de Timée, yeni arayışlar içindeyken rahat bir yaşamın yaratıcılığına köstek vurduğunu, daha gerçekçi yazabilmesi için lüks hayatını terk etmesi gerektiğini düşünür. Bir sabah, karısını ve kızını bırakıp gider. Önceleri bir otelde kalır ve sefih bir hayatın içine dalarak bir randevuevine gidip gelmeye başlar. Bir süre sonra, bu randevuevinde yaşamaya başlar.
Bir gece, randevuevinde çalışan kızlardan biri öldürülmüş halde bulunur. Polisi bir fahişenin öldürülmesine pek aldırmaz ve olayın peşini bırakır. Guy, randevuevinde çalışan genç ve güzel Faustine ve Müfettis Perotti’le birlikte olayı araştırmaya başlar. Ekibin araştırmaları, aynı şekilde öldürülen başka fahişeler olduğunu da gösterir. Bütün cinayetlerin fuar alanında işlendiği, fuarın imajı bozulmasın diye cinayetlerin örtbas edildiği anlaşılır. Cinayetlerin işleniş biçimleri ise, Şeytan’a tapan bir grubun varlığını akıllara getirmektedir.
Ölmeyi çok istersen, ruhunu yakman gerekir!
Maxime Chattam, polisiyeyi gerilimle birleştiren yeni romanında, okurları 20’nci yüzyılın başındaki Paris’e götürüyor...
Uluslararası Paris Fuarı’nın açılışı yapılmak üzeredir. Yazar Guy de Timée, ye... tümünü göster
New York... Kentlerin belki de en karmaşığı... Olağanüstü gölgelerin egemenliğinde, birçok gizi barındıran o kalabalık kent. Kalabalığın içinde neler yaşanıyor? Sapkınlıklar, kaçırılmalar, cinayetler... Bu kentin en büyük tutkusu cehennem belki de. Ve o cehennem bir kitapta soluk alıp vermeye başlıyor, cehennemin karanlığı gözlerimizi yakıyor. Kötü Ruhla Türk okurlarını sımsıkı yakalayan Maxime Chattamın yeni romanı Karanlığın Soluğu bizi soluksuz bırakıyor.İlk kitapta FBİden ayrılan Joshua Brolin, bu kez polis teşkilatından da uzakta bir özel detektif olarak çıkıyor karşımıza. Teşkilatın içinden Annabel ile birlikte korkunç bir ya da birkaç katilin peşinde olarak... Her şey, çırılçıplak ve kafa derisi kazınmış olarak bulunan bir kurbanla başlıyor. Ve kurbanlar gün geçtikçe artıyor. Kadın, erkek, çocuk... Öldüler mi, yoksa hâlâ yaşıyorlar mı? Yaşıyorlarsa, nasıl bir işkencedir çektikleri? Caliban, her şeyin ve herkesin efendisi bu tüyler ürpertici macerada. Ama Caliban kim? Ve aslında kim kimin efendisi? Bu dünyaya egemen olan iblisler uzağımızda mı yoksa bir nefes kadar yakın mı bize? New York bir ses oluyor kulağımıza dolan, kentin gölgeleri de kâbuslarımız... Karanlığın Soluğu, bizi esir alıyor.
New York... Kentlerin belki de en karmaşığı... Olağanüstü gölgelerin egemenliğinde, birçok gizi barındıran o kalabalık kent. Kalabalığın içinde neler yaşanıyor? Sapkınlıklar, kaçırılmalar, cinayetler... Bu kentin en büyük tutkusu cehennem belki de. V... tümünü göster
Önce bir işçi, yüzü dehşet içinde ölü bulunur. Katilden hiçbir iz yoktur. Aynı günlerde, geceyarısı kadınlar uyuyan kocalarının yanındayken kaybolmaya başlar. Hem de evlerinde hiçbir zorlanma izine rastlanmamışken. Oregon ormanlarında endişe verici bir gölge dolaşıp durmaktadır. Sonra garip bir salgın hastalık baş gösterir. Portlandda evler ölümcül örümcekler tarafından işgal edilir. Ailelerden birbiri ardına ölenler ve yaralananlar olurken, ormanın içinde dev örümcek ağları içinde mumyalaşmış kadınlar bulunur. Ardı ardına gelen felaketler kent ve çevresini dehşete düşürür. Bütün bu önüne geçilmez olayların arkasında acaba kim ya da kimler vardır? Yoksa bir yaratık mıdır söz konusu olan? Eski FBI ajanı, yeni özel dedektif Joshua Brolin ve New York Polis Teşkilatından Annabel ODonnel, her şeyi göze alarak dalarlar dev boyutlu örümcek ağlarının içine ve yeni nesil bir katille karşılaşırlar!..Aynı zamanda bir kriminoloji uzmanı olan Maxime Chattam, her satırı tüyler ürperten bir gerilime daha imza atıyor Kara Büyüyle. Ve tüm eleştirmenlerin birleştiği bir uyarıyı tekrarlamakta yarar var:Örümcek korkunuz varsa bu romanı okumayın!..
Önce bir işçi, yüzü dehşet içinde ölü bulunur. Katilden hiçbir iz yoktur. Aynı günlerde, geceyarısı kadınlar uyuyan kocalarının yanındayken kaybolmaya başlar. Hem de evlerinde hiçbir zorlanma izine rastlanmamışken. Oregon ormanlarında endişe verici b... tümünü göster
Avrupa Komisyonu yetkilileri çok önemli, son derece gizli bir meselenin çözümü için sizin yardımınızı istedi.
Karınız hiç tanımadığınız bir adamla birlikte dünyanın öbür ucundaki bir adaya gönderildi ve onlardan hiçbir haber alamıyorsunuz.
Korkunç bir fırtına yüzünden bir dağın zirvesinde, gizemli bilimsel olayların ortasında mahsur kaldınız.
Avrupa Komisyonu yetkilileri çok önemli, son derece gizli bir meselenin çözümü için sizin yardımınızı istedi.
Karınız hiç tanımadığınız bir adamla birlikte dünyanın öbür ucundaki bir adaya gönderildi ve onlardan hiçbir haber alamıyorsunuz.
Korkunç bi... tümünü göster
Büyük Fırtınanın gelişiyle bütün Manhattan karanlığa gömülmüştü, her yerde kaos vardı.
Garip bir mavi akım kendine kurban ararcasına binaların arasında dolaşıyor ve ardında bir
duman bırakıyordu. Matt ve Tobias uyandıklarında şehir artık eskisinden çok farklıydı, aileleri de. Yaşadıkları korkuyu üzerlerinden hemen atmalı ve harekete geçmeliydiler. Çünkü neler
olduğunu öğrenmeli ve Başka bir dünyada hayatta kalmayı başarmalıydılar.
Tüm dünyada büyük bir okuyucu kitlesine sahip usta yazar Maxime Chattam yepyeni bir seriyle yine korkutuyor.
Büyük Fırtınanın gelişiyle bütün Manhattan karanlığa gömülmüştü, her yerde kaos vardı.
Garip bir mavi akım kendine kurban ararcasına binaların arasında dolaşıyor ve ardında bir
duman bırakıyordu. Matt ve Tobias uyandıklarında şehir artık eskisinden... tümünü göster
canerulken şu anda kitap okumuyor.