İlk yayımlandığı 1971 yılından beri okunan bir çağdaş klasik. "Ana-kız" temasından yola çıkarak genele ulaşan acılı bir öyküler kitabı.
"Füruzan, sıcak, acılı, yer yer insanın içine işleyen anlatımıyla, toplumumuzdan çok iyi tanıdığı kesitler veriyor bize. Çok yazmasına karşın yavanlığa düşmemesinin nedenini, el atmış olduğu çevreyi, bu çevredeki insan kaynağını iyi tanıyor olmasıyla açıklayabiliriz."
Mehmet H. Doğan
İlk yayımlandığı 1971 yılından beri okunan bir çağdaş klasik. "Ana-kız" temasından yola çıkarak genele ulaşan acılı bir öyküler kitabı.
"Füruzan, sıcak, acılı, yer yer insanın içine işleyen anlatımıyla, toplumumuzdan çok iyi tanıdığı ... tümünü göster
1978 Türk Dil Kurumu Öykü Ödülünü kazanan Donumdaki Para, Muzaffer İzgünün en sevilen öykü kitaplarından biri. Her dönemde güncelliğini koruyan öykülerinde, okurlarını yeni yeni insanlarla tanıştıran yazar, bu kitabında da kahkahalarla güldürüp, kara kara düşündürüyor.
1978 Türk Dil Kurumu Öykü Ödülünü kazanan Donumdaki Para, Muzaffer İzgünün en sevilen öykü kitaplarından biri. Her dönemde güncelliğini koruyan öykülerinde, okurlarını yeni yeni insanlarla tanıştıran yazar, bu kitabında da kahkahalarla güldürüp, kara... tümünü göster
Filmi 1984 Berlin Film Festivalinde dört ödül birden alan Hakkâride Bir Mevsim, Çince ve Japonca dahil, çeşitli dünya dillerine çevrilmiştir.
Filmi 1984 Berlin Film Festivalinde dört ödül birden alan Hakkâride Bir Mevsim, Çince ve Japonca dahil, çeşitli dünya dillerine çevrilmiştir.
Diyebilirsin ki, bir insanı, fotoğraflarından ve hakkındaki haberlerden ne kadar tanıyabilirsin? Haklısın. Belki de çok az...
O zaman şöyle demeliyim: Seni az tanıyorum... Az...
Sen de fark ettin mi? Az dediğin, küçücük bir kelime. Sadece A ve Z.
Sadece iki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var.
O alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında.
Biri başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar.
Yan yana gelip de birlikte okunmak için. Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler.
Senin ve benim gibi..
Diyebilirsin ki, bir insanı, fotoğraflarından ve hakkındaki haberlerden ne kadar tanıyabilirsin? Haklısın. Belki de çok az...
O zaman şöyle demeliyim: Seni az tanıyorum... Az...
Sen de fark ettin mi? Az dediğin, küçücük bir kelime. Sadece A ve... tümünü göster
Küçük bir Amerikan kasabası olan Derry'yi diğer kasabalardan farklı kılan şey, kanalizasyon mazgallarının altındaki dehlizlerde yaşayan, kendini kimi zaman kâbuslarda, kimi zaman da gerçek hayatta gösteren bir yaratığın, insanları kendi karanlık dünyasına çeken esrarengiz bir gücün varlığıdır. Bu korkunç yaratıkla uzun yıllar önce savaşıp ardından kasabayı terk eden ve kendilerine yeni bir hayat kurmuş olan yedi çocuk, artık birer yetişkin olmuş ve yaşadıkları dehşet dolu günleri unutmuşlardır. Ancak, anılarının derinliklerine gömülen yaratık yıllar sonra yeniden harekete geçince, onunla bir kez daha hesaplaşmak zorunda kalırlar. Geçmişte kalan kâbuslar, şimdiki zamanda korkunç bir gerçeğe dönüşmüştür artık. Stephen King'in yazımını dört yılda tamamladığı ölümsüz başyapıtının sansürsüz ve eksiksiz metnini okurken tam da Daily Express'in tarif ettiği gibi, kendinizi O'nun karanlık dünyasında hissedeceksiniz.
(Tanıtım Bülteninden)
Küçük bir Amerikan kasabası olan Derry'yi diğer kasabalardan farklı kılan şey, kanalizasyon mazgallarının altındaki dehlizlerde yaşayan, kendini kimi zaman kâbuslarda, kimi zaman da gerçek hayatta gösteren bir yaratığın, insanları kendi karanlık... tümünü göster
Uygarlık tarihi biraz da aşkların tarihidir. Kadınla erkeğin, sevenle sevilenin, âşıkla maşukun tarihi... Ama insanlık tarihi gibi, aşkların tarihi de dikensiz gül bahçesi değildir. Kahkahalar ve buselerle olduğu kadar, acılar ve gözyaşlarıyla da işlenmiş bir kanaviçedir bu... Yaşandığı döneme ilişkin ipucu verir ve dönüp bakınca insana güzel gelir. Bu kitapta geçtiğimiz asra damgasını vuran aşk hikâyeleri var. Kimi meşhur olmuş, kimi unutulmuş, kimi efsanevi, kimi berduş aşklar bunlar... Mustafa Kemal ve Latife Hanımdan, Enver Paşa ve Naciye Sultana, Adnan Menderes ve Ayhan Aydandan, Nâzımla Pirayeye, Bedri Rahmi-Eren Eyüboğludan, Yüksel Menderes ve İpek Kramere, Yılmaz-Fatoş Güneyden, Yıldız Kenter ve Şükran Güngöre, Melih Kibar ve Çiğdem Taludan, Selahattin Pınarla Afife Jaleye... Bir dönem Türkiyeyi sarsan gönül maceraları... Bir başka deyişle Yüzyılın Aşkları...
Uygarlık tarihi biraz da aşkların tarihidir. Kadınla erkeğin, sevenle sevilenin, âşıkla maşukun tarihi... Ama insanlık tarihi gibi, aşkların tarihi de dikensiz gül bahçesi değildir. Kahkahalar ve buselerle olduğu kadar, acılar ve gözyaşlarıyla da i... tümünü göster