Sabahattin Ali'nin 1937 yılında yazdığı ve kent yaşamının getirdiği yozlaşma ve buna karşı Yusuf adındaki bir genç tarafından verilen mücadeleyi eksenine alan Kuyucaklı Yusuf romanı hakkında bir quiz.
Sabahattin Ali'nin 1937 yılında yazdığı ve kent yaşamının getirdiği yozlaşma ve buna karşı Yusuf adındaki bir genç tarafından verilen mücadeleyi eksenine alan Kuyucaklı Yusuf romanı hakkında bir quiz.
17. yüzyıl Osmanlı Sarayı.. Bir idam mahkumu olarak yıllarca ölümü bekleyen şehzade, birdenbire mutlak iktidarın sahibi olur. Öyle bir iktidardır ki bu, ülkesinde yaşayan milyonlarca insanın canı onun iki dudağı arasındadır.
Saraydaki siyahi haremağası ise, cinsel gücü elinden alınmış bir hadım olarak tam bir iktidarsızlık simgesidir. Ancak bu iktidar alışverişi yön değiştirecek ve padişah mutlak iktidarsızlığın, haremağası ise padişah üzeirndeki iktidarın temsilcisi olacaktır.
İnsan doğası ve ihtirasları üzerine alegorik bir deneme olan Engereğin Gözündeki Kamaşma, dünya basınında, hem elden bırakılamayacak kadar sürükleyici hem de felsefi derinliğe sahip bir edebiyat eseri olarak selamlanmıştır.
17. yüzyıl Osmanlı Sarayı.. Bir idam mahkumu olarak yıllarca ölümü bekleyen şehzade, birdenbire mutlak iktidarın sahibi olur. Öyle bir iktidardır ki bu, ülkesinde yaşayan milyonlarca insanın canı onun iki dudağı arasındadır.
Saraydaki siyahi hare... tümünü göster
Murat Menteş - Ruhi Mücerret
Murat Menteş - Ruhi Mücerret
... Biz yetimler intikam iştiyakıyla doluyuzdur. Dehşeti dengelemeye yatkınızdır. Başkalarının öçlerini de almaya hevesleniriz. Yetimlik bize kanlı doğaçlamalar yapma cüreti verir. Suçlamakla ya da suç işlemekle kaybolmayan bir masumiyet imtiyazına sahibizdir.
İtiraf etmeliyim ki, aziz okur, benim ömrüm, her birini gebertmek istediğim insanlarla aramdaki buzdağlarını eritmeye çalışmakla geçiyor. Mesela zenginlerden nefret ediyorum, ne yapayım, elimde değil. O restoran sürüngenleri, fiyaka kumkumaları, yapmacık kasvetin mıymıntı bekçileri, ticari bir şiveyle konuşan zehirli papağanlar, hileli bir neşe içinde geviş getiren bunak vampirler, modanın ipiyle kuyuya inen kibirli cambazlar, tatile gebe fırlamalar, alaturka bir sadizmle zıvanadan çıkanlar, alafranga bir mazoşizmle yılışıklaşanlar... Hepsine teker teker Kolombiya kravatı takmak istiyorum! [Kolombiya kravatı: Meksika mafyasının uyguladığı bir cezalandırma biçimi: Kurbanın gırtlağına bir delik açılır ve dili bu delikten sarkıtılır.]
Gerçi zamanla esnekleştim. Ulaşılması ve vazgeçilmesi en zor nimetin sükunet olduğunu anladım galiba. Tamam, zenginlere merhamet duyacak kadar güçlü değilim hâlâ, fakat sayıların artışındaki boşunalığın eşiğini görebiliyorum. İbrahim Kurban'dan öğrendiğim kadarıyla, yeşil banknotlar kamuflajdan başka bir şeye yaramıyor: Aptallığı, beceriksizliği, acizliği, yalnızlığı kamufle ediyorlar... Ayrıca, yetimlik zaman aşımına uğramaz, haddizatında yetim olmayanlar da yetimliğe doğru seyreder. Yani kimsesizlik, kimsenin tekelinde değildir: Kainat ve tarihin bekleme salonunda biraz soluklanıyoruz, çoğunlukla da adımız anonslanmadan kainata ve tarihe gömülüyoruz...
... Biz yetimler intikam iştiyakıyla doluyuzdur. Dehşeti dengelemeye yatkınızdır. Başkalarının öçlerini de almaya hevesleniriz. Yetimlik bize kanlı doğaçlamalar yapma cüreti verir. Suçlamakla ya da suç işlemekle kaybolmayan bir masumiyet imtiyazına s... tümünü göster
“Öldürdüğüm insanlarla iyi arkadaş olacağımızı düşünmüşümdür hep.”
Dublörün Dilemması’nın yazarından komik, hızlı, şoke edici bir roman daha.
Gönül İşleri Bakanlığı’nda basın müşaviri dövüş ustası Fu.
Başkalarının intikamını alarak hayatını kazanan Gıcırbey.
Tarih öğretmeni dilber Şebnem Şibumi.
Padişah yorganları satıcısı Enver Paşa.
Dul gangster Hayati Tehlike.
Mr.Spock, Abdülcabbar, Ruhiye Hanım, papağan Huduni, cin Jajha, Atom Bombacıyan, Uçan Kız, Abidin Dandini, Leyla Kalahari ve diğerleri...
Korkma Ben Varım’ın her sayfası sürprizlerle dolu. Aşk, dostluk, intikam, yalnızlık ve şiddetin ustaca harmanlandığı roman, olağanüstü bir enerji saçıyor.
“Bu kitap karnaval sırasında başgösteren bir bombardımana benziyor.”
Murat Uyurkulak
“Öldürdüğüm insanlarla iyi arkadaş olacağımızı düşünmüşümdür hep.”
Dublörün Dilemması’nın yazarından komik, hızlı, şoke edici bir roman daha.
Gönül İşleri Bakanlığı’nda basın müşaviri dövüş ustası Fu.
Başkalarının intikamını alarak hayatını ka... tümünü göster