Bazen elimizde birçok kitap oluyor ve hangisini okuyacağımıza karar veremiyoruz. Bazen de canımız bir kitap okumak istiyor ama bu kitabın ne olduğuna dair bir fikrimiz olmuyor. İşbu sebeple kurulan bu grupta, okuduğumuz kitaplar hakkında birbirimize yardımcı olabilir, okumak istediğimiz kitaplar hakkında fikir teatisinde* bulunabiliriz diye düşündüm.
* Hep cümle içinde kullanmak istemiştim buraya kısmetmiş.
Çoğaltma ve kopyalama olarak geçiyor incele:
Madde 22- (Değişik: 21.2.2001-4630/13) Bir eserin aslını veya kopyalarını, herhangi bir şekil veya yöntemle, tamamen veya kısmen, doğrudan veya dolaylı, geçici veya sürekli olarak çoğaltma hakkı münhasıran eser sahibine aittir.
Eserlerin aslında ikinci bir kopyasının çıkarılması ya da eserin işaret, ses ve görüntü nakil ve tekrarına yarayan, bilinen ya da ileride geliştirilecek olan her türlü araca kayıt edilmesi, her türlü ses ve müzik kayıtları ile mimarlık eserlerine ait plan, proje krokilerin uygulanması da çoğaltma sayılır. Aynı kural, kabartma ve delikli kalıplar hakkında da geçerlidir.
Çoğaltma hakkı, bilgisayar programının geçici çoğaltılmasını gerektirdiği ölçüde, programın yüklenmesi, görüntülenmesi, çalıştırılması, iletilmesi ve depolanması fiillerini de kapsar.
Madde 68- (Değişik: 21.2.2001-4630/25) Eser, eser sahibinin izni olmadan çevrilmiş, sözleşme dışı veya sözleşmede belirtilen sayıdan fazla basılmış, diğer biçimde işlenmiş veya radyo-televizyon gibi araçlarla yayınlanmış veya temsil edilmiş ise; izni alınmamış eser sahibi, sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin veya emsal veya rayiç bedel itibarıyla uğradığı zararın en çok üç kat fazlasını isteyebilir. Bu bedelin tespitinde öncelikle ilgili meslek birliklerinin görüşü esas alınır.
Bir eserden izinsiz çoğaltma yolu ile yarar sağlanıyorsa ve çoğaltılan kopyaları satışa çıkarılmamışsa, eser sahibi;çoğaltılmış kopyaların, çoğaltmaya yarayan film, kalıp ve benzeri araçların imhasını veya maliyet fiyatını aşmamak üzere çoğaltılmış kopyaların ve çoğaltmaya yarayan film, kalıp ve benzeri gereçlerin uygun bir bedel karşılığında kendisine verilmesini ya da sözleşme olması durumunda isteyebileceği miktarın üç kat fazlasını talep edebilir. Bu husus, izinsiz çoğaltma yoluna giden kişinin yasal sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.
Aynı madde 68 de son cümlede olduğu gibi. Suçun niteliğinin ne olduğu da senin buradan insanlara hırsız demenin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Korsan kitap almayacak kadar ahlaklı fakat umuma açık bir yerde insanlara iftira/hakaret sayılabilecek bir cümle sarfedecek kadar çiğsin ilginç.
@Gezgin
"Aynı madde 68 de son cümlede olduğu gibi."
Okuyorum:
Madde 68:
"Bu husus, izinsiz çoğaltma yoluna giden kişinin yasal sorumluluğunu ortadan kaldırmaz."
Okuduğunuzu da anlamıyorsunuz sanırım. Adamın yaptığı eylemin adı izinsiz çoğaltma; adama ithaf edilen suç ise fikir hırsızlığı. Yani biz burada bu insanlara "Çoğaltıcı" ya da "Kopyalayacı" mı diyeceğiz? Yoksa hırsız mı? (hadi fikir hırsızlığı diyelim. Ne farkı varsa.)
Hala iddiada adam ya şimdi de yasal boşluktan kendine yer arıyor. Yok öle bir yer sana, elma ile armudu aynı yerde değerlendiremezsin.
Tanımlar zaten sabit değişken sensin burada. Adam şimdi kanun yapanlara da derse başladı tamam bundan sonra Sanat eserleri kanunu kaldırıyor bütün davaları hırsızlık eylemi altında görmeye başlıyorlar yeterki her şey senin kafanın içinde ki gibi olsun. Burada çıkıp arkadaşlar hırsızlıkla itham ettiğim herkesten özür dilerim demen gerekir. Biz hukuku hukukçulardan öğrenecek değiliz demen değil.
Peki o zaman şöyle yapıyoruz; bu çoğaltıcı arkadaşlara hırsız filan demiyoruz çünkü amme hizmeti yapıyorlar. Hiçbir şekilde emek ve fikir çalmıyorlar. Güzel güzel basıyorlar kitaplarını. Bu insanlar korsan kitap bastıkları için 3 aydan 6 yıla kadar ceza almıyorlar ya da 5 bin tl'den 250 bin tl'ye kadar para cezası ödemiyorlar çünkü onlar hırsızlık yapmıyorlar, sadece çoğaltıyorlar. Bu cezaları da devlet vermiyor zaten çünkü bunlar hırsızlık yapmıyorlar. Onlara kızmıyoruz bu yüzden. Diğer taraftan bu işe alet olanları, yani emek hırsızlığına alet olanları da yargılamıyoruz çünkü öyle istiyorlar. Bunun hırsızlıkla uzaktan yakından alakasının olmadığını söylüyorlar. Elmayla armut diyorlar.
@ledddd, nedir amacınız?
Tamam, biliyoruz; korsan iyi bir şey değil, korsana yönelme sebeplerimizi vs. yazdık, da ne yapmaya çalışıyorsunuz yasalara atıfta bulunarak, sürekli insanları hırsızlıkla vs. itham ederek?
Burada korsan kulanan insanlar, korsan kullanma sebepleri ortadan kaldırılıncaya kadar, kullanmaya devam edecekler... Bir şeyler anlatmaya çalışıyorsunuz da, anlatmanın yolu bu üsluptan geçmiyor.
Evet aynen öyle yapıyorlar ilgili kanun maddeleri yukarı da tekrar tekrar oku. Elma ve Armut olduğu da açıkça ortada. Biz sana yasa dışı çoğaltımın da doğru olduğunu söylemedik zaten hırsızlıkla farklı eylemler olduğunu söyledik. Sana ve ithamlarına gelince eylem ne olursa olsun senin kimseyi yargılamak ve sonuca varmak için ne yetkin ne hakkın ne de haddin var. Sen hayatın boyun bir tane korsan yayın kullanmamış olsan da (ki bana göre yalan söylüyorsun) bundan sonra kullanmayacak olsan da tanıdığım ,tanımadığım korsan kullanmmış binlerce insandan daha kötü durumdasın çünkü egonun boyu statosfere varmış durumda. Benden bu kadar hadi kendine iyi bak.
Heeeyyy bu tartışma nedendir :) itiraf ediyorum bazı yazarların edebiyatta ayakta kalabilmesi için orijinal kitaplarını alıyorum ama öbürlerinde aynı şeyi yapmıyorum. Ne yapayım param yok o kadar kitap okumayayım mı yani. ayrıca halk kütüphanemizde güncellenmiyo.
Sevgili ledddd seni anlıyorum am korsan kitap alıyorum ve sanırım almaya da devam edeceğim. Taaaki yayınevleri o kitap fiyatlarını normale indirene kadar
@NazlıHilal2780
Valla şimdi tekrardan anlatmaya başlasam 100. baskı olacak ki ben bile sıkıldım artık. Eğer zamanın varsa inceleyebilirsin önceki yazılanları. Açıklayıcı olacağını düşünüyorum bu tartışmanın herkes için.
Konunun ortalarından itibaren nedense getirilen eleştiriler hep bana yönelik oldu. Yani benim yalan söylediğim, aslında görünmediğim gibi olduğum, egomun filan uçtuğu vs. ama içeriğe dair bir okuma göremedim. Genelde de hep fiyatların pahalılığı(yer yer katıldığımı söyledim, hatta koca bir maliyet analizi yapıldı bununla ilgili.) buna mecbur kalınmak, diğer türlüsünün yapılamayacağı(yapanlar yalancılıkla suçlandı) ve dahası korsan ürün satın almaktan sıkıntı duyulmaması, hatta bunun yayınevlerine müstahak olduğu üzerine konu gitti geldi bunu savunanlar arasında. Diğer taraftan sorulan her soruya bilgim doğrultusunda samimi cevaplar verdim ve eksik bıraktığım bir yerin olduğunu da sanmıyor. Eğer varsa bunlara da değineceğimi belirtmiştim zaten. Belki benim hatam konunun sığ bir yere çekilmesine katkıda bulunmak ve kısır bir döngü içerisinde bazı arkadaşlara üçüncü hatta dördüncü baskıyı yapmak oldu. Bunun dışında bu işin temelde ahlaki ve vicdani bir olgu olduğunu, suçun niteliğinin ise emek ve düşünce hırsızlığı olduğunu, dahası lafı gevelemeden bunun hırsızlık olduğunu belirttim. Bunun da arkasında olduğumu zaten tekrar tekrar söyledim. Hiçbir koşulda bunun makul bir açıklaması olamayacağının verilerini sayfalarca yazdım fakat verilen cevaplar anlattıklarımdan çok çoğu zaman kişiliğimle ilgiliydi. Sunulan şeylere bir cevap almaktan öte aynı söylevler tekrarlandı. Kısırdöngü yaşanmasının sebebi de budur biraz. Neyse herkesin vicdanı rahatsa benim için sorun yok. Sonuçta kimsenin fikrini değiştirmek için bir şeyler karalamadım. Herkese iyi okumalar.