Nereye şimdi Bandini? Kısa bir süre önce, kırk beş dakika önce, Tanrı şahidi, bir daha asla dönmemek üzere hızla inmişti o yolu. Kırk beş dakika -bir saat bile değil, ama çok kötü şeyler olmuştu ve sonsuza dek unutmayı umduğu o yolu geri yürüyordu şimdi. Maria, ne yaptın? Svevo Bandini, yüzünü kanlı bir mendille gizlemiş; kar taneleriyle konuşarak Dul Hildegardenin evine giden yokuşu tırmanırken Kışın öfkesi de onu gizliyor. Kar tanelerine anlat öyleyse, Bandini; soğuktan donmuş ellerini sallayarak anlat onlara. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu Bandini -olgun bir adam, kırk iki yaşında, ağlıyordu, çünkü Noel Gecesiydi ve günahına dönüyordu, çünkü çocuklarıyla birlikte olamayacaktı. Ne yaptın, Maria?
Nereye şimdi Bandini? Kısa bir süre önce, kırk beş dakika önce, Tanrı şahidi, bir daha asla dönmemek üzere hızla inmişti o yolu. Kırk beş dakika -bir saat bile değil, ama çok kötü şeyler olmuştu ve sonsuza dek unutmayı umduğu o yolu geri yürüyordu şimdi. Maria, ne yaptın? Svevo Bandini, yüzünü kanlı bir mendille gizlemiş; kar taneleriyle konuşarak Dul Hildegardenin evine giden yokuşu tırmanırken Kışın öfkesi de onu gizliyor. Kar tanelerine anlat öyleyse, Bandini; soğuktan donmuş ellerini sallayarak anlat onlara. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu Bandini -olgun bir adam, kırk iki yaşında, ağlıyordu, çünkü Noel Gecesiydi ve günahına dönüyordu, çünkü çocuklarıyla birlikte olamayacaktı. Ne yaptın, Maria?
Seviyorum Fante nin dilini:))İncecik kitaplarda dünyanın çok büyük olduğunu satırlarına sığdırabiliyor.Yine müthiş bir kitaptı.Okurken hayata küfrediyorsun sonra da depresyona giriyorsun.Çok kasvetliydi ama yine de umut vardı sonuçta bahara kadar beklenecek ve kar düşmeye devam ediyor:))
Dünyanın en dürüst, bu yönden de en güzel adamı Arturo Bandini.
John Fante ile tanışmamı sağlayan arkadaşa teşekkür ediyorum.
"Konuş benimle Rosa. Bir kez olsun bana doğru bak Rosa, bu tarafa, seni seyrettiğim yere" (86)
Bu adam, John Fante, dünyanın en büyük yazarı. İnanılmaz bir dil. Anlattığı karakterlere türlü ruh halleriyle bakıyor ve hiç birini yadırgamıyorsunuz. Benim kendime bir sözüm bu: Bir gün bir roman çıkaracağım ve "John Fante'ye sevgi ile." yazıp, los angeles'a, Fante'nin mezarına bırakacağım kitabımı.
Kitaptan alıntı, hafif spoiler ama ona göre.
"Rosa, Rosa'm benim, benden nefret ettiğine inanamıyorum, çünkü şimdi bulunduğun yerde nefret yoktur; hâlâ aramızdasın, ama çok da uzaksın. Ben bir çocuğum sadece ve yüzünün güzelliğini, holde yürürken çizmelerinin attığı kahkahaları düşününce gittiğin yerin gizemi gizem değil benim için. Çünkü balımdın benim, dünyanın en iyi kızıydın ve senin kadar iyi bir kıza aşık olmuş biri çok kötü olamaz. Ve şimdi benden nefret ediyorsan, ki inanmıyorum ettiğine, o zaman ıstırabıma bak ve seni burada istediğimi gör, çünkü o da iyi bir şeydir. Geri gelmeyeceğini biliyorum, Rosa, gerçek aşkım; ama bu öğle sonrasında varlığının düşü hissediliyor bu soğuk kilisede, merhametinin huzuru, sana dokunamamanın hüznü; çünkü seni seviyorum ve sonsuza dek seveceğim; ve yarın bir gün benim için toplandıklarında, işte o zaman bileceğim, onlar toplanmadan önce; ve hiç yadırgamayacağız birbirimizi, sen ve ben..."
Ah Svevo Bandini, öyle sevmedim ki seni! sadece ve sadece Arturo'ya fazlasıyla hak verdiğim için asla kötü birşey söylemeyeceğim senin hakkında burada.
Kitaba beni bağlayan ise Arturo'ydu. Onun bakış açısı öyle dürüst ki. Babasına, annesine, kardeşlerine ve Rosa'ya.. Öyle dürüst ve doğru analizler.
John Fante'nin varlığı ile bu kitap ile tanıştım. incecik kitaba ne çok duygu sığdırmış!. kitaplara ulaşmam o denli zor oldu ki okumak için o kadar çabaladım. şimdi elimde "Los angeles yolu"nu tutuyorum. hemen başlayacağım. Arturo ile devam edecek olmam öyle güzel ki.
bilmeyenler için;
1- Bahara Kadar Bekle Bandini
2-Los Angeles Yolu
3-Toza Sor
4-Bunker Tepesi Düşleri
5-Hayat Dolu
Karton Cilt, 176 sayfa
2012 tarihinde, Parantez yayınları tarafından yayınlandı