Bazen en büyük öfkeyi en çok sevdiklerimize duyarız.Bazen en yakınlarımız en çok acıtır canımızı.Bazen en tutkulu aşkla bağlı olduğumuzdan en vahşi intikamı almak isteriz.Bazen kendi duygularımızdan bile kuşkuya düşeriz.Bazen sevdiğimiz kuşkulandırır bizi.Sevgiyi, aşkı, mutluluğu saf ve lekesiz bir biçimde ele geçirmeyi başaramayız.Hayat, bütün izlerin birbirine karıştığı ürkütücü bir ormana benzer bazen.Böyle zamanlarda bir ses, bir işaret, bir yardım ararız yaşadıklarımızı ve bize yaşatılanları anlayabilmek için.Bizim yaşadıklarımızı başka yaşayanlarda var mı merak ederiz.Bu kitap, insan duygularının karmaşıklaşıp belirsizleştiği ilişkileri, o ilişkilerin içinde her an biçim değiştiren duyguları,içimizi yaralayan kıskançlığı, kendi mutluluğumuza kendi seçimlerimizle engel olduğumuz anları, kararsız kalmanın korkunç bir karar olarak hayatımıza yansımasını, şehvetin ruhumuzu zaptettiği o karanlık çağıltıyı, kimi zaman ele geçirdiğimiz mutluluğun ışıltısını, o mutluluğu kaybetmemize yol açan hatalarımızın geçmişimize uzanan köklerini anlatıyor bize.
Bazen en büyük öfkeyi en çok sevdiklerimize duyarız.Bazen en yakınlarımız en çok acıtır canımızı.Bazen en tutkulu aşkla bağlı olduğumuzdan en vahşi intikamı almak isteriz.Bazen kendi duygularımızdan bile kuşkuya düşeriz.Bazen sevdiğimiz kuşkulandırır bizi.Sevgiyi, aşkı, mutluluğu saf ve lekesiz bir biçimde ele geçirmeyi başaramayız.Hayat, bütün izlerin birbirine karıştığı ürkütücü bir ormana benzer bazen.Böyle zamanlarda bir ses, bir işaret, bir yardım ararız yaşadıklarımızı ve bize yaşatılanları anlayabilmek için.Bizim yaşadıklarımızı başka yaşayanlarda var mı merak ederiz.Bu kitap, insan duygularının karmaşıklaşıp belirsizleştiği ilişkileri, o ilişkilerin içinde her an biçim değiştiren duyguları,içimizi yaralayan kıskançlığı, kendi mutluluğumuza kendi seçimlerimizle engel olduğumuz anları, kararsız kalmanın korkunç bir karar olarak hayatımıza yansımasını, şehvetin ruhumuzu zaptettiği o karanlık çağıltıyı, kimi zaman ele geçirdiğimiz mutluluğun ışıltısını, o mutluluğu kaybetmemize yol açan hatalarımızın geçmişimize uzanan köklerini anlatıyor bize.
Ahmet Altan'ın deneme kitapları arasında en beğendiğim ikincisi.
Mükemmel bir kitap. Her deneme ayrı güzellikte ve çok değişik bilgiler var. Okumanızı tavsiye ederim.
Kadınlar, ilişkiler ve insani duygular üzerine öykü tarzı denemelerden oluşan bir eser. Fazla derinlikli olmadığı gibi yeni veya bilinmedik bir şey de anlatmıyor. Bununla birlikte bazı tespitleri isabetli buldum. Özellikle "Ben Bayağıyım Ama Yazdıklarım Öyle Değildir" başlıklı konuya katılıyorum. Genel olarak süslemeden uzak, yer yer kendini tekrar eden kalıp betimlemelerden oluşan bir yazım tarzına sahip.
Anlamak için baya uğraş gerektiren bir kitap olduğunu söyleyebilirim. Ahmet Altanın devrik cümleler kurarak bir şeyler anlatma çabası belkide anlamakta güçlük çememizde asıl sebeptir. Belkide değildir kitap olduğu gibi görünüyordur. :)
çok güzel bir kitaptı can yayınlarından olanı okudum.Mutsuz dev adlı denemeyi özellikle tavsiye ediyorum.Bilmediğim çok şeyin olduğunu farkettim deneme türünde bunları çok iyi öğretmesini bilmiş yazar.Hem öğretici hem de sıkmıyor insanı.İlk Ahmet Altan kitabım olduğundan mı bilemiyorum ama benim şahsi fikrim çok güzel kalemi
Kadınları çok iyi tanıdığına emin olduğum bir üstat. Her yazısını zevkle okudum.
benim için İçimizde bir yer kadar özel olan bir kitap,bayanları etkileyecek bir kitap
okuduğum ve müptelası olduğum ilk ahmet altan kitabı.
-İki insan ayrılırken, şefkatli konuşan taraf aşık olmayan taraftır.
-Bağlandıklarımızda, her zaman başkalarının görmediği bir 'acınacak' yan bulmuyor muyduk, bize en çok acı çektirenler de bile daima bizde şefkat uyandıracak bir kırılganlık görmüyor muyduk?
gibi çok iyi tespitleri olan ve kendinizi bulacağınız bir kitap.
Karton Cilt, 159 sayfa
2005 tarihinde, Alkım Yayınlar tarafından yayınlandı