Geçtiğimiz yıl 20. ölüm yıldönümünü idrak ettiğimiz Oğuz Atayın bitiremeden aramızdan ayrıldığı son eseri nihayet tamamlandı. Uzun edebî polisiye uğraşlara rağmen ilk bölümü bulunamayan Eylembilimi yıllar önce, Oğuz Atay okurlarının istekleri karşısında Günlüke ekleyerek yayımlamak zorunda kalmıştık. İyi de yapmışız... Belki de bu sayede, edebiyatımızın yeri doldurulamaz usta kaleminin bu son başyapıtını, ailesinin de değerli katkılarıyla gün ışığına çıkarabildik. Şimdi, Cevat Çapanın Oğuz Ataya Mektupuyla ve Günlükten ayrı bir kitap olarak sunuyoruz. Eylembilim, başlığı gibi, Oğuz Ataya özgü ironinin bütün inceliklerini taşıyor. Ülke 12 Mart arefesindedir. Öğrenci çatışmaları, üniversite işgalleri, forumlar... Romanın kahramanları, olaylar karşısında saf tutmaya ya da tutmamaya çalışan akademiklerdir. Bir üniversitede gelişen olaylar, bir matematik profesörünün, Server Gözbudakın hatıratından nakledilir. Oğuz Atay Eylembilimde, Cevat Çapanın Oğuz Ataya Mektupta belirttiği gibi, kara mizah gösterilerinden birinin daha doruklarına ulaştırıyor bizleri...
Geçtiğimiz yıl 20. ölüm yıldönümünü idrak ettiğimiz Oğuz Atayın bitiremeden aramızdan ayrıldığı son eseri nihayet tamamlandı. Uzun edebî polisiye uğraşlara rağmen ilk bölümü bulunamayan Eylembilimi yıllar önce, Oğuz Atay okurlarının istekleri karşısında Günlüke ekleyerek yayımlamak zorunda kalmıştık. İyi de yapmışız... Belki de bu sayede, edebiyatımızın yeri doldurulamaz usta kaleminin bu son başyapıtını, ailesinin de değerli katkılarıyla gün ışığına çıkarabildik. Şimdi, Cevat Çapanın Oğuz Ataya Mektupuyla ve Günlükten ayrı bir kitap olarak sunuyoruz. Eylembilim, başlığı gibi, Oğuz Ataya özgü ironinin bütün inceliklerini taşıyor. Ülke 12 Mart arefesindedir. Öğrenci çatışmaları, üniversite işgalleri, forumlar... Romanın kahramanları, olaylar karşısında saf tutmaya ya da tutmamaya çalışan akademiklerdir. Bir üniversitede gelişen olaylar, bir matematik profesörünün, Server Gözbudakın hatıratından nakledilir. Oğuz Atay Eylembilimde, Cevat Çapanın Oğuz Ataya Mektupta belirttiği gibi, kara mizah gösterilerinden birinin daha doruklarına ulaştırıyor bizleri...
okumuyorum çünkü daha 17 yaşındayım ve okuyacağım oğuz atay kitabı sayısı giderek azalıyor.
http://oklapkutuphanesi.blogspot.de/2011/01/oguz-atay-eylembilim.html
Ölmeden önce yazdığı kitapmış. Okurken, sanki yazar notlarını almış ve geliştirmeyi sonraya bırakmış gibi hissettim. Yine de mesajını vermiş. Güzeldi.
Oğuz Atay'ın bu kitabı bitirecek kadar ömrü olsaydı en güzel kitabı olabilirdi gibi bir his var içimde. İnsanın ağzına bir parmak bal çalınması gibi olmuş bu haliyle, ah ki ne ah.
Oğuz Atay'ın verdiği o tat hiçbir şeyde, hiçbir yerde yok...
Bütün kitaplarında sezdiğim o anlatım şekli bu kitapta da o kadar güzel ki yarım kalmış bir kara mizah olarak gönlümde yer etti...
Ölmeden önceki son kahramanı "Server Gözbudak" a ve içindeki devrimciye selam olsun...
"Yarattığım hayal kırıklığı için herkesten özür dilerim."
Sonlara doğru sıkan kitap. Ayrıca son 10 sayfayı belli ki başka biri yazmış. Konu çok havada kalsın istememişler gibime geldi.
Karton Cilt, 118 sayfa
Ekim1998 tarihinde, İletişim Yayınları tarafından yayınlandı