Türkiye'de bütün kitaplarıyla her zaman kendisine geniş bir okur kitlesi bulan John Berger'ın klasiğidir Görme Biçimleri. Dokuz basım yapan kitap, Berger'ın bir ekip çalışmasıyla BBC için yaptığı bir televizyon dizisinden kitaplaştırılmıştır.
Yayımlandığı 1972'den günümüze, yağlıboya resimden reklamlara, görselliği ve imgeleri anlamanın, eleştirel bir görme biçiminin manifestosu oldu bu güzel kitap. Metis Yayınları'nda da “görme” ile ilgili daha sonraki yayınlarımız için damar oluşturan esinleyici bir etkisi oldu.
Henüz okumadıysanız Görme Biçimleri'ne mutlaka bakmalısınız, ama okuduysanız daha anlatısal nitelikteki O Ana Adanmış'la devam edilebilir.
Türkiye'de bütün kitaplarıyla her zaman kendisine geniş bir okur kitlesi bulan John Berger'ın klasiğidir Görme Biçimleri. Dokuz basım yapan kitap, Berger'ın bir ekip çalışmasıyla BBC için yaptığı bir televizyon dizisinden kitaplaştırılmıştır.
Yayımlandığı 1972'den günümüze, yağlıboya resimden reklamlara, görselliği ve imgeleri anlamanın, eleştirel bir görme biçiminin manifestosu oldu bu güzel kitap. Metis Yayınları'nda da “görme” ile ilgili daha sonraki yayınlarımız için damar oluşturan esinleyici bir etkisi oldu.
Henüz okumadıysanız Görme Biçimleri'ne mutlaka bakmalısınız, ama okuduysanız daha anlatısal nitelikteki O Ana Adanmış'la devam edilebilir.
Büyük John Berger'in BBC'deki konuşmalarından derlenmiş, Görme ve Anlama'ya dair tahrik edici bir metin. bir zamanlar tv yararlı bir kutu oalrak, kanal olarak kullanılabiliyordu, bu kitabın çıkış noktası da bir nevi "Sabah Sabah John Berger" gibi. tv asalet sahibi bir araç olmasaydı zamanında, Anthony Burgess tv eleştirmenliği yapmazdı.
İnanılmaz bilgiler edindiğim ve beni baya geliştiren bir kitaptı.
Medya Sanatı seçmeli dersinde başlangıç kitabımızdı. Okunması gereken kitaplardan.
adıyla bile ufuk açıcı. sade, anlaşılır metinlerle bir kapı aralıyor ve sonunda kitabın tamamlanması da okura bırakılıyor zaten. okunmalı.
Öncelikle "görünsün diye 1 verdim" diyerek başlayayım.
Kitap küçük ama değerlendirilecek çok şeyi oldu benim için. Öncelikle fotoğrafçılık kursu hocamın tavsiyesi üzerine listeme yazmıştım. Hatta yardımcısının yayınladığı bir resme yorum yaparken bu kitaba atıfta bulunması da alma isteğimi pekiştirdi. Resim ne miydi? Bir cins-i latif gözü, makro çekilmiş, monokrom yapılmış vee, 90 derece döndürülmüş. Ortaya ne mi çıkmış, malum cinsel organı çağrıştıran bir obje...
Lakin kitabı aldıktan sonra biraz hayal kırıklığına uğradım. Baskı tamamen siyah-beyaz, resimler kötü görünüyor (hocanın monokrom objeyi, kitapla ilişkilendirmesine şaşmamak gerek), yazı fontları komple bold. Neyse uzatmayayaım, internetten satın aldığım için önce firmanın satış mağazasına gittim (bir harfin İngilizce telaffuzu, sonra ampersand, tabi onu da "en" diye telaffuz ediyorsun, sonra yine bir harfin İngilizce telaffuzu olan firma). Kısa bir dirençle karşılaştım, internetten aldıysam orada yardımcı olamazlarmış. Ben de "iadeye değil, akıl danışmaya" geldim dedim. Yine yardımcı olamadılar, haa, şöyle oldular; o sırada kitap fuarı vardı ve bana Metis Yayınlarına gidip, stand sorumlusuyla görüşmemi tavsiye ettiler. Hayatımda hiç kitap fuarı stand sorumlusu görmediğim için herhalde üniversite öğrencisi bir arkadaşla muhatap olacağım diye beklerken, X Abi diye birini çağırdılar. Hakikaten stand sorumlusu oluyormuş fuarlarda!..
Sonuçta beklenen oldu, kitabın korsan olmadığı, tabi korsan lafını telaffuz etmiyoruz da, sanki edersek tüm fuar susup, bize kulak kesilecekmiş gibi geliyor insana, onun yerine "uygun olmayan baskı" falan diyoruz, neyse kitabın legal baskı olduğu, ilk baştan beri böyle basıldığı, "orijinalinin de böyle olduğu!" konusunda mümkün mertebe ilk ağızdan bilgi verilmiş oldu. Ama şöyle de eklendi; "bana sorarsanız, bu kitabın renki olması gerekirdi"... Eh, kitabı koltuğumun altına kıstırıp, uzaklaşmak kaldı bana da...
Tabi, resimlerdeki, reklamlardaki subliminal mesajlardan bahsedilecek zannediyor insan. Nebleyim, görselin içine gizlenmiş "sex" yazısı göreceğiz, resmi ters çevirince "piiii, bu da neymiş böyle" feryadını basacağız diye koşullanıyorsun. Amma velakin, kitap 70'lerde basıldığı için bol bol rönesans yağlı boyalarını irdeliyoruz. Yazar kurnazlık edip, "bu kitabı tamamlamayı okurun kendisine bırakıyoruz" demiş zaten.
Ha, bir de şu var; yine kitabın sonunda Metis'in, benzer konulu kitap reklamları var, onlardan biri de, "imgenin pornografisi". Hocanın aklı bunlara gitmiş olmasın...
Bir de "natür-mort"a, "ölü doğa" dendiğini bu kitapta görüyoruz ve gülümsüyoruz ağlanacak cehaletimize...
Resimleri felsefi olarak aciklamakla kalmayip bunu da kadın erkek ilişkilerine bağlamış ve çok yerinde çıkarimlar yapmış hayranlıkla okudum :)
Ciltsiz, 162 sayfa
Ekim2011 tarihinde, Metis Kitap tarafından yayınlandı