Huzursuzluğun Kitabı

Fernando Pessoa 1935'te öldüğü zaman, sandığındaki eserlerinin sayısı tahmin bile edilemezdi. Onun elinden çıkmış şiirlerin, yazıların altında genellikle başka imzalar vardı. Üstelik bu isimler yalnızca birer takma ad değil, öyküsü, geçmişi, yazgısı, dünya görüşü farklı olan kişiliklerdi.
Pessoa'nın ölümünden sonra elyazmaları derlenmeye başladığı zaman bitmemiş eserler de bulundu içlerinde. Bernardo Soares imzalı Huzursuzluğun Kitabı da bunlardan biriydi. Tarihten, mitolojiden, edebiyattan, ruhbilimden haberdar bir XX. yüzyıl insanının gerçekliği yadsıyışının, kendini hayallere hapsedişinin güncesiydi bu. Gündüzleri bir kumaş mağazasında çalışan, geceleri yalnızlığını yağmurun sesinde, ayak seslerinde duyumsayan bir Lizbonluydu Bernardo Soares ya da Fernando Pessoa.
Bugün Portekiz edebiyatının en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilen Huzursuzluğun Kitabı'ndaki her metin, kırık bir aynanın, gerçekliğin bir yanını yansıtan ve sonsuzca çoğaltan bir parçası...

Fernando Pessoa 1935'te öldüğü zaman, sandığındaki eserlerinin sayısı tahmin bile edilemezdi. Onun elinden çıkmış şiirlerin, yazıların altında genellikle başka imzalar vardı. Üstelik bu isimler yalnızca birer takma ad değil, öyküsü, geçmişi, yazgısı, dünya görüşü farklı olan kişiliklerdi.
Pessoa'nın ölümünden sonra elyazmaları derlenmeye başladığı zaman bitmemiş eserler de bulundu içlerinde. Bernardo Soares imzalı Huzursuzluğun Kitabı da bunlardan biriydi. Tarihten, mitolojiden, edebiyattan, ruhbilimden haberdar bir XX. yüzyıl insanının gerçekliği yadsıyışının, kendini hayallere hapsedişinin güncesiydi bu. Gündüzleri bir kumaş mağazasında çalışan, geceleri yalnızlığını yağmurun sesinde, ayak seslerinde duyumsayan bir Lizbonluydu Bernardo Soares ya da Fernando Pessoa.
Bugün Portekiz edebiyatının en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilen Huzursuzluğun Kitabı'ndaki her metin, kırık bir aynanın, gerçekliğin bir yanını yansıtan ve sonsuzca çoğaltan bir parçası...


Değerlendirmeler

değerlendirme
Profil Resmi
10 puan

sonsuza kadar başucu kitabım, hep okuyor olacağım.

10 puan

http://mabelard.blogspot.com.tr/2014/05/tesekkurler-pessoa.html

Huzursuzluğun Kitabı'nı okumayı bitirdim. Pessoa'nın kendine kurduğu düş dünyasını, uykuyla uyanıklık arasında bir ruh hâliyle yazdığı satırları nihayet bütün olarak görmüş oldum. Eylemsizliğine, yalnız yaşama tutkusuna saygı duydum. Sorumluluktan kaçış bilincinin sebeplerini düşündüm. Uykuya düşkünlüğünü görünce gülümsedim. Uykucuyum. Uykuyu seviyorum çünkü. Hatta şimdi, fırsatım olsa, birkaç saat deliksiz uyuyabilirim. Kitapta bütün cümlelerin altı çizilebilirdi belki ama ben o'nun en çok şu cümlesini sevdim. "Deyim yerindeyse hiçbir uyarıcıya ihtiyacım yok. Ben afyonumu, kendi ruhumda buluyorum."

9 puan

yavaş yavaş, ağır ağır okumalı.

Profil Resmi
10 puan

Asla bir geleceğe sahip olmamış olduğum günlerden birindeyim. Karşımda yalnızca, bir sıkıntı duvarıyla kuşatılmış, taş kesilmiş bir şimdi var. Irmağın karşı kıyısı, karşıda bulunduğuna göre, asla bu taraftaki kıyı değil; çektiğim acıların tek nedeni de bu. Nice limanlara yanaşacak gemiler var elbette, ama hiçbiri hayatın ıstırap vermez olduğu limana varmayacak, her şeyi unutabileceğimiz bir rıhtım da yok. Üstünden çok zaman geçti bunların, ama benim hüznüm hepsinden eski.

Ruhum bu haldeyken, hayatın hırpaladığı dertli bir çocuk olduğumu bedenimin tüm bilinciyle hissediyorum. Bir köşeye atılmışım, oyunlar oynayan başka çocukların seslerini duyuyorum. Dalga geçer gibi verdikleri kırık, teneke oyuncağı sımsıkı kavrıyorum. Bugün, 14 Mayıs, saat akşam dokuzu on geçe, hayatımın bütün tadı, bütün değeri işte bundan ibaret.

Tutsaklığımın sessiz pencerelerinden gördüğüm bahçede bütün salıncaklar dalların üzerinden aşırtılmış, şimdi öylece sarkıyor; en tepeye dolanmışlar; yani, firar ettiğimi düşleyecek olsam, zamanı aşmak için güvenebileceğim salıncaklarım bile yok...
14 Mayıs 1916
..Ömrüm boyunca,hayatımı ezen koşulların bazılarından kurtulmak istediğim,buna karşılık kendimi benzer koşullar tarafından kuşatılmış olarak bulduğum çok oldu,olayların belirsiz örgüsünde bana karşı kesin bir düşmanlık vardı,desem yeri var.Diyelim ki,beni boğmakta olan bir eli boynumdan söküyorum.O eli söküp atan kendi elimin,beni kurtaran boynuma ip geçirdiğini fark ediyorum.İpi boynumdan dikkatle çıkarıyorum,ama bu kez de kendi ellerimle boğazımı sıkmama ramak kalıyor..

..Kendini bilmemek,yaşamaktır.Kendini yanlış tanımak,düşünmektir.''

..Yaptığım,düşündüğüm,olmuş olduğum her şey bir teslimiyetler toplamından başka bir şey değilmiş;ya ben olduğumu sandığım sahte varlıklara teslim olmuşum,çünkü ondan başlayıp dışa doğru hareket etmişim;ya da soluduğum havayla bir tuttuğum koşulların ağırlığına.Gözümün önündeki perdenin kalktığı şu anda,ansızın yapayalnız kalmış,kendini her zaman vatandaşı saydığı yerde sürgün olarak bulmuş bir varlığım.En içten düşüncelerimde bile,ben,ben değilmişim..

10 puan

her fırsatta, her yaşta, her ruh halinde, açılmalı okunmalı, hediye verilmeli,

9 puan

Ben pek söze makam getiremem onun gibi. Görülüyor ki; insan yaşarken de ölmüş, yokmuş gibi nefes alabilir...

Profil Resmi
9 puan

hayatı yaşamak için değilde ölmek için gelmiş bir adamın etkileyici öyküsü

Profil Resmi
9 puan

Yalnızlığın ete kemiğe bürünmüş hali Pessoa ve onun ruhunuza işleyen kılıçtan keskin cümleleri. Hayatın ne menem bir ızgara, bizlerin de o ızgarada kavrulan umutsuz kurbanlar olduğumuzu açık seçik anlatan bir eser. Müzmin yalnızlar anlar Pessoa'yı, hayata pembe gözlüklerle bakanlar değil!

10 puan

SIKINTILI ANLARIMDA HUZUR VEREN , HUZURLU ANLARIMDA SIKINTI VEREN TAMAMEN GUNUMUZ MUHASEBECILERININ MEMURLARININ YASADIĞI HİSSETTIĞİ HERSEYI YANSITTIĞINA İNANDIĞIM BİR ROMAN OKUDUM VE ÖGRENDIMKI TUM MUHASEBECILERİN KADERI HISSETTIĞI DUNYNIN NERESI OLURSA OLSUN AYNI..

10 puan

Bu kitabı Lizbon'a gitmeden önce, Lizbonluların kıymetli yazarı Pessoa'yı tanımak için almıştım..yarısını gitmeden önce, yarısını da döndükten sonra okudum.. böylece gittiğim zaman Lizbon sokaklarında Pessoa ile gezmiş gibi oldum ve döndüğüm zaman da 'aa şu bahsettiği yerden geçmiştik' tarzı gözümde canlandırmış oldum. Kesinlikle kolay bir kitap değil, içinize oturan ve usul usul hissettiren bir hüzünle okuyorsunuz.. Pessoa da zaten 'karamsar değilim hüzünlüyüm sadece' dememiş miydi? İyi ki yolumuz kesişmiş ve iyi ki senin hislerine ortak olabilmişim canım Pessoa..


Baskı Bilgileri

Karton Cilt, 17.Basım, 675 sayfa
1Ocak2017 tarihinde, Can Sanat Yayınları tarafından yayınlandı


ISBN
978-975-07-0665-3
Dil
Türkiye Türkçesi

Etiketler: anlatı

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Symindie esrairen Psing nedircikyavrusu Jeanne
24 kişi

Okumuşlar

Mavi'nin Sesi idontgiveadamn ebemkusagi saykodelikdesik irrasyonel_hayat
151 kişi

Okumak İsteyenler

air23 NastasyaFilippovna Zedka sonkitapbükücü jojoba
352 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski