Palahniuk’un hayal dünyasına hoş geldiniz! Yoksa kâbuslarına mı demeliydik?
Palahniuk bu defa romanın odağına başka bir “marazi” karakteri, porno kraliçesi Cassie Wright’ı oturtmuş; ama bir nesne olarak. Çünkü her ne kadar konu onun efsanevi kariyerini kameralar önünde art arda 600 erkekle seks yaparak kıracağı bir dünya rekoruyla taçlandırmak istemesi olsa da, bu rekoru kırmasında ona yardımcı olacak tali oyuncular, yani “damızlık erkekler”in anlatımıyla şekilleniyor roman. Yeşil odada sırasını bekleyen Bay 72, Bay 137 ve Bay 600’ün gözünden aktarılıyor bu tarihi an. Ve bununla birlikte, onların traji-komik hayat hikâyeleri de, bir rekordan ziyade ölüm pornosuna dönüşecek çekimler sırasında bir bir dökülüyor ortaya.
Anlayacağınız, derin bir araştırma ürünü olduğunu her satırında belli eden, çatlatırcasına güldürürken yüreğinizi de dağlayacak bu çılgın romanla Chuck Palahniuk porno endüstrisinin çağdaş hayatın içindeki muazzam ve bir o kadar da gizli saklı varlığını edebiyata taşıyor. Zaten böyle bir şeyi de ondan başkası bu kadar utanmazca, korkusuzca ve başarıyla yapamazdı herhalde.
Ancak dikkat!
Tabularınız varsa ve onları yıkmaktan korkuyorsanız bu romanı okumayın!
İnsan cenininin mastürbasyona doğumdan bir ay önce ana rahminde başladığı gerçeğiyle yüzleşmek size ağır gelecekse bu romanı okumayın!
Ya da elektrikli vibratörün hayatımıza elektrikli süpürge ve ütüden önce girmiş olmasını kabul edilemez buluyorsanız, bu romanı okumayın!
Kısacası, düşüncesinden bile ürktüğünüz insani hallerle yüzleşmek istemiyorsanız Palahniuk sizin yazarınız değil!
Bizden söylemesi!
Palahniuk’un hayal dünyasına hoş geldiniz! Yoksa kâbuslarına mı demeliydik?
Palahniuk bu defa romanın odağına başka bir “marazi” karakteri, porno kraliçesi Cassie Wright’ı oturtmuş; ama bir nesne olarak. Çünkü her ne kadar konu onun efsanevi kariyerini kameralar önünde art arda 600 erkekle seks yaparak kıracağı bir dünya rekoruyla taçlandırmak istemesi olsa da, bu rekoru kırmasında ona yardımcı olacak tali oyuncular, yani “damızlık erkekler”in anlatımıyla şekilleniyor roman. Yeşil odada sırasını bekleyen Bay 72, Bay 137 ve Bay 600’ün gözünden aktarılıyor bu tarihi an. Ve bununla birlikte, onların traji-komik hayat hikâyeleri de, bir rekordan ziyade ölüm pornosuna dönüşecek çekimler sırasında bir bir dökülüyor ortaya.
Anlayacağınız, derin bir araştırma ürünü olduğunu her satırında belli eden, çatlatırcasına güldürürken yüreğinizi de dağlayacak bu çılgın romanla Chuck Palahniuk porno endüstrisinin çağdaş hayatın içindeki muazzam ve bir o kadar da gizli saklı varlığını edebiyata taşıyor. Zaten böyle bir şeyi de ondan başkası bu kadar utanmazca, korkusuzca ve başarıyla yapamazdı herhalde.
Ancak dikkat!
Tabularınız varsa ve onları yıkmaktan korkuyorsanız bu romanı okumayın!
İnsan cenininin mastürbasyona doğumdan bir ay önce ana rahminde başladığı gerçeğiyle yüzleşmek size ağır gelecekse bu romanı okumayın!
Ya da elektrikli vibratörün hayatımıza elektrikli süpürge ve ütüden önce girmiş olmasını kabul edilemez buluyorsanız, bu romanı okumayın!
Kısacası, düşünces... tümünü göster
Bazen anlatmak istediğiniz şeyleri çok çirkin bir yolla anlatmayı tercih edersiniz. Yaptığınız şeyi değerli kılacak olansa, anlatmak istediğiniz şeyin ve üslup güzelliğinizin seçtiğiniz o yolun ne kadar çirkin olduğu ile ters orantısıdır. Palahniuk tam da öyle yapmış. Anlatmak istediği şeyi, en güzel bir biçimde aktarırken bunu belki de seçilebilecek en çirkin yolu seçerek, en zoruna girişerek yapmış. Kitabı değerli kılan ya da kılacak olan da sanırım bu...
Etkileyici. Aralara serpiştirilen bilgiler her seferinde şaşırttı beni :)
türkiye'de bir ara satışı yasaklanmış bir kitap.
Yazarın dili hoşuma gitmedi fakat işlediği konunun farklılığı bakımından ve aralara serpiştirilen bilgiler bakımından gayet hoşuma gitti bu kitap.
4 karakterin gözünden, farklı bakış açılarıyla anlatılmış. İlginç ve konularla alakasız serpiştirilmiş bilgiler hoşuma gitti.
Homofobik bir kitap olmuş bu üzücü. Ayrıca sonu iyi bağlanamamış, bağlanamadığı gibi karakterlerin derinine inilememiş. Bunlardan dolayı beni maalesef hayal kırıklığına uğratmıştır..
çevirmeni sırf isminden dolayı davalık olsa dahi bu kitap cesaretinizi sınayan türden.
Çevirisinden mi yoksa yazarın kendisinden mi anlayamadım ama tutunamadım konuya. Dİyaloglar karmakarışık konu dağılmıştı. Okuduğum ya da okuyamadığım ilk ve son yeraltı edebiyatı romanıydı.
diğer palahniuk romanlarını düşününce zayıf. ama yine de sürükleyici, yine şaşırtıcı. yine özel bir dil.
192 sayfa
2011 tarihinde, Ayrıntı Yayınları tarafından yayınlandı