Tender Branson, the last surviving member of the Creedish death cult, has commandeered a Boeing 747, emptied of passengers, in order to tell his story to the plane's black box before it crashes. Brought up by the repressive cult and, like all Creedish younger sons, hired out as a domestic servant, Tender finds himself suddenly famous when his fellow cult members all commit suicide. As media messiah he ascends to the very top of the freak-show heap before finally and apocalyptically spiralling out of control.
Tender Branson, the last surviving member of the Creedish death cult, has commandeered a Boeing 747, emptied of passengers, in order to tell his story to the plane's black box before it crashes. Brought up by the repressive cult and, like all Creedish younger sons, hired out as a domestic servant, Tender finds himself suddenly famous when his fellow cult members all commit suicide. As media messiah he ascends to the very top of the freak-show heap before finally and apocalyptically spiralling out of control.
"Bu ömür boyu sahip olduğum altı yüz kırk birinci balık. Tanrının yarattığı başka bir canlıya bakmayı ve sevmeyi öğrenmem için ailem yıllar önce ilk balığımı almıştı. Sahip olduğum altı yüz kırk balıktan sonra öğrendiğim tek şey, insanın sevdiği her şeyin bir gün öleceği oldu. O özel kişiyle karşılaştığın ilk anda, onun bir gün ölüp toprağın altına gireceğine emin olabilirsin."
Fazla iyi!
kitabı okurken bazı yerlerde çok güldürdü yazar.
bunun yanında gündelik hayatta çok işe yarayacak pratik bilgiler içeriyor. dart oynamaktan delinen duvarlarımı ev sahibinin gazabından kurtarabileceğim bu kitap sayesinde:)
günümüzün gösteriş toplumuna ağır bir eleştiri getirmiş. gayet başarılı.
Çok güzel br kitap. Her yaştan insana bir şeyler katacaktır.
Çok beğendiğim bir yeraltı edebiyatı eseri, akıcı ve Chuck Palahniuk'ın tarzını çok iyi yansıttığını düşünüyorum
Kitap güzeldi ancak yeterince içine çekemedi beni. Mesajlar yerindeydi. Ben ise bazı kopukluklar hissettim. Bu yüzden çok da sevemedim.
Dövüş klübünden sonra, yazarın artık kitabı kendi kitlesine yazmasından kaynaklı olarak ilk kitabındaki çekingenliği ortadan kalkmış olarak okuruz.
Çok daha serttir mizacı. Yaklaşımları ve yorumları popüler olma kaygısı taşımaz.
Beni böyle kabul edin der okuyucuya.
Bu kitabıyla başlamak lazım bence bu yazara. Eğer bu kitabı iza ağır geliyorsa diğerlerine hiç bulaşmamak lazım.
Yerlatı edebiyatı okumalarımın ilki, eleştirileri tam da söylemek istediklerim gibi... Anlatıcı ile aynı fikirde olmak güzel :)
Her ne kadar özgün bir konusu olsa da , ben çeviriden kaynaklandığını düşünüyorum , kitap aşırı derecede sıkıcıydı. İnat ettim , sonuna kadar okudum ama okuduğumdan bir zevk almadım.
289 sayfa
2003 tarihinde, The Random House tarafından yayınlandı