Eskiden, çok eskiden, asla geri gelmeyecek altın çağda, sonsuzluk henüz çarpıp durmamışken zamana, ışık vardı. Söz vardı. Sözün geldiği yürek. Toprak ve suret. Ama hiçbiri yetmedi insanların dünyasının filizlenmesine. Parçalanmayı öğrendi tanrılar. İlk cinayet işlendi, kardeş kardeşi öldürdü. Kan suya karıştı, ışık çığlığa...
Eskiden, çok eskiden, asla geri gelmeyecek altın çağda, sonsuzluk henüz çarpıp durmamışken zamana, ışık vardı. Söz vardı. Sözün geldiği yürek. Toprak ve suret. Ama hiçbiri yetmedi insanların dünyasının filizlenmesine. Parçalanmayı öğrendi tanrılar. İlk cinayet işlendi, kardeş kardeşi öldürdü. Kan suya karıştı, ışık çığlığa...
Her gün yeni bir yorum yapılabilecek kadar müthiş bir 'define' demek istiyorum bu kitap için.. Tümceler ,kelimeler,duygular olduğu gibi dökülmüş boş beyaz kağıtlara... Sanki Aslı ERDOĞAN çayını ve sigarasını içerken benimle sohbet ediyormuş hissine kapıldım.. Hissetmek çoook güzel :) Herkesin buna ihtiyacı var galiba günümüzde..
175 sayfa