Kişisel Bir Sorun, '1994 Nobel Edebiyat Ödülü'nü alan Japon yazar Kenzaburo Oe'nin (1935) dünya dillerine ilk çevrilen, en tanınmış romanı. Bu, ruhsal şiddet ögeleriyle yüklü, acımasız ve 'acı' lı romanın kahramını, Bird (Kuş) adlı bir öğretmen yardımcısı. Bird'ün karısı dünyaya neredeyse çift kafalı, anormal bir çocuk getiriyor; bu dramatik doğumu izleyen üç gün boyunca genç babanın yaşamına tanıklık ediyoruz: Babalık sorumluluğu ile bu canavarsı çocuktan kurtulmak arasında bocalayan Brid, işi çocuğu öldürmeye kadar vardıracak mı? Kenzaburo Oe'nin de anormal doğmuş, zihinsel özürlü bir çocuğun babası olduğunu bilenler için Kişisel Bir Sorun bir özöyküsel roman olarak görülebilir; ama bu roman kişisel bir sorunun nasıl evrensel soruna, kişisel yaşamın nasıl edebiyata dönüşebileceğinin de kanıtı. Bütün yapıtları adına Nobel Ödülüne değer görülen Kenzaburo Oe, bu ödülü, belki de en çok Kişisel Bir Sorun'a borçlu. Yazarın yapıtlarının tümüne, 1989 yılında, Avrupa Topluluğu'nun 'Europalia Ödülü' verilmişti.
Kişisel Bir Sorun, '1994 Nobel Edebiyat Ödülü'nü alan Japon yazar Kenzaburo Oe'nin (1935) dünya dillerine ilk çevrilen, en tanınmış romanı. Bu, ruhsal şiddet ögeleriyle yüklü, acımasız ve 'acı' lı romanın kahramını, Bird (Kuş) adlı bir öğretmen yardımcısı. Bird'ün karısı dünyaya neredeyse çift kafalı, anormal bir çocuk getiriyor; bu dramatik doğumu izleyen üç gün boyunca genç babanın yaşamına tanıklık ediyoruz: Babalık sorumluluğu ile bu canavarsı çocuktan kurtulmak arasında bocalayan Brid, işi çocuğu öldürmeye kadar vardıracak mı? Kenzaburo Oe'nin de anormal doğmuş, zihinsel özürlü bir çocuğun babası olduğunu bilenler için Kişisel Bir Sorun bir özöyküsel roman olarak görülebilir; ama bu roman kişisel bir sorunun nasıl evrensel soruna, kişisel yaşamın nasıl edebiyata dönüşebileceğinin de kanıtı. Bütün yapıtları adına Nobel Ödülüne değer görülen Kenzaburo Oe, bu ödülü, belki de en çok Kişisel Bir Sorun'a borçlu. Yazarın yapıtlarının tümüne, 1989 yılında, Avrupa Topluluğu'nun 'Europalia Ödülü' verilmişti.
düşündürücü bir kitap, insan kendini kahramanın yerine koymadan edemiyor.
Kendisi de engelli bir cocuk sahibi olan yazar nedeniyle sanirim buyuk beklentiler icinde basladim kitaba fakat tam bir hayal kirikligi oldu...
Hakkında çok şey konuşmak istediğim kitap. Durmadan kendi kendime sorular sorup durmama neden olan kitap. Bird'ün o kişisel sorunu için kafamda kurduğum mahkemelerin cümlelerin hiç biri nihayetine ermedi. sürekli yeniden yıktim yeniden yaptım. Nobel alacak bir edebiyat eseri midir sorusu bana çok yersiz geldi. Tabi ki bazı ''sorunlar''dan bahsetmek icin tasarrufa gidilmis ama o da bana bir tercih gibi geldi. Ayrıca kitabın sonunu olayın sadece bir kaç günde geçmesini pek tutmayacak olan okurlar için gayet tatmin edici buldum ki bi kitabı güclü yapan özelliklerinden biri de bu zaman durumudur bence.
Romanın sonunun anlatım açısından biraz eksik kaldığını düşünüyorum. Türk romanı olsaydın yeşilçamdan etkilenmiş derdim.
Toplam olarak bakıldığında gerçek hayattan alınarak yazılan etkileyici bazen temposu yükselen acaba ne olacak dedirten bir roman. Roman karakterleri ne kadar gerçeği yansıtıyor merak ettim doğrusu, Japon insanı gerçekte böyle midir ? yoksa yazar sıra dışı insanı mı yazmış.
Yazarın otobiyografik hikayesi olarak düşünürsek üzücü bir olay ama edebi yönden düşünürsen tavan yapmış resmen:))
çok garip bir kitaptı ne kadar yargılamak istemesemde bird ü çok yargıladım kafamda sona doğru doğru bir şey yapması yazarın gösterdiği gibi onu olgun ve iyi bir insan yapmaz bir baba böyle olmamalı , bebeğe kitap boyunca üzüldüm yazarında engelli bir çocuğu olması bunlar kendi hislerimiydi acaba dedirtti ve bu düşünce beni çok rahatsız etti ,kendimi hep onun yerine koymaya çalıştım ama anne ve baba farkı bu sanırım kadınların bu şekilde düşünebileceğini sanmıyorum
Karton Cilt, 232 sayfa
2010 tarihinde, can yayınları tarafından yayınlandı