Kroyçer Sonat

Biraz düşünelim: Ne yapıyoruz, ne yapmamız lazım? Mesela bu sefihlerden biri kız kardeşime veya kızıma yanaşmış. Ben onun ne mal olduğunu bildiğim için bir tarafa çekerek: Arkadaş, diyorum, ben senin ne çapkın bir adam olduğunu, gecelerini kimlerle beraber geçirdiğini bilirim.

************

Kroyçer Sonat, büyük ümitlerle kurulan, fakat maddî ihtiyaçları karşılanırken manevi yönü ihmal edilen bir evliliğin romanı. Pek çok aile çatısı altında yaşanan mutsuzluğun satır arası çözümlemeleri...Tolstoy, sonu cinayetle biten, herkesin yaşayabileceği türden sıradan bir evliliğin çarpık yanlarını gözler önüne sererek, okurlarını bir kez daha sarsıyor...

************

Kroyçer Sonat, bir tren yolculuğu öyküsüyle başlıyor, insanoğlunun ruhunun derinliklerinde uyuyan şiddete, kıskançlığa, zavallılığa uzanıyor. Trende başlayan bir söyleşi sırasında yolcular arasında bulunan, kitabın baş kahramanı Pozdnişev, nasıl olup da böyle çöktüğünü, bezginleştiğini anlatır. Gençliğinde sefih bir hayat sürmüş, sonradan kendinden iğrenmeye başlamıştır. Terzilerin, güzellik uzmanlarının yardımıyla erkeklerin hayvansal içgüdülerini alevlendirdikleri için toplumun ve kadınların suçlu olduğu kanısına varmıştır. İçinde uyanan pişmanlık Pozdnişevi değişime itmiş, o da bu doğrultuda evlenmiş, çocuk sahibi olmuştur. Ancak, kadınlarla erkekler arasındaki onulmaz farklar, bir yandan da Pozdnişevin kıskançlığı nedeniyle bir süre sonra karısıyla birbirlerinden nefret etmeye başlamışlardır. Karısının onu bir müzisyenle aldattığından kuşkulanmasıyla birlikte Pozdnişevin ruhunun derinlerinde yatan şiddet açığa çıkmış, geri dönüşsüz zararlara yol açmıştır. Pozdnişevin öyküsü, Lev Tolstoyun yaşadığı dönemin ahlâk anlayışının ve bazı değerlerin değişmesiyle yaşanan sancıların bir panoraması niteliğindedir. Kadın-erkek ilişkilerinde erdemin gerekliliğine inanan Tolstoy, kendi görüşü doğrultusunda erdemsizliğin insanoğlunu ne gibi çıkmazlara sürüklediğine işaret etmeye çalışıyor. Tabii, Beethovenin ünlü Kroyçer Sonatını dinleyip dinlememek, size kalmış.

************

Tolstoyun şiddetli bir ruhsal kriz içerisindeyken kaleme aldığı Kroyçer Sonatın merkezinde Hıristiyan evliliğinin imkânsız olduğu düşüncesi yatar. Kadınlarla erkekleri birbirine bağlayan o duygusal ve cinsel bağın Tanrıdan ne kadar uzak ve acı verici olduğunu bütün öfkesi ve açık sözlülüğüyle bu kitapta dile getirir Tolstoy ve bir adamın, içinde büyüttüğü kıskançlık duygusuyla nasıl karısını öldürecek hale geldiğini anlatırken, hem kendi kendisi, hem insan doğası, hem de Hıristiyanlığın özü hakkında konuşur.
"Bir bebeğimiz olursa ne yapacağız peki? Hele de çocukların gözü önünde - ne kadar da utanç verici olacak. Bebeği ne zaman yaptığımızı hemen tahmin edecekler ve Kroyçer Sonatı okuyacaklar. Utanç derecesinde mutsuzluk veriyor bütün bu olup bitenler. Ben de düşünüp karar verdim: insanlar önünde değil, Tanrı önünde korkmalı insan. Bu durumda Tanrının huzurunda hâlim nedir benim diye sordum kendime. Ve hemen sakinleştiğimi hissettim."
-Tolstoyun günlüğünden, Ağustos 1889

******

Biraz düşünelim: Ne yapıyoruz, ne yapmamız lazım? Mesela bu sefihlerden biri kız kardeşime veya kızıma yanaşmış. Ben onun ne mal olduğunu bildiğim için bir tarafa çekerek: Arkadaş, diyorum, ben senin ne çapkın bir adam olduğunu, gecelerini kimlerle beraber geçirdiğini bilirim.

************

Kroyçer Sonat, büyük ümitlerle kurulan, fakat maddî ihtiyaçları karşılanırken manevi yönü ihmal edilen bir evliliğin romanı. Pek çok aile çatısı altında yaşanan mutsuzluğun satır arası çözümlemeleri...Tolstoy, sonu cinayetle biten, herkesin yaşayabileceği türden sıradan bir evliliğin çarpık yanlarını gözler önüne sererek, okurlarını bir kez daha sarsıyor...

************

Kroyçer Sonat, bir tren yolculuğu öyküsüyle başlıyor, insanoğlunun ruhunun derinliklerinde uyuyan şiddete, kıskançlığa, zavallılığa uzanıyor. Trende başlayan bir söyleşi sırasında yolcular arasında bulunan, kitabın baş kahramanı Pozdnişev, nasıl olup da böyle çöktüğünü, bezginleştiğini anlatır. Gençliğinde sefih bir hayat sürmüş, sonradan kendinden iğrenmeye başlamıştır. Terzilerin, güzellik uzmanlarının yardımıyla erkeklerin hayvansal içgüdülerini alevlendirdikleri için toplumun ve kadınların suçlu olduğu kanısına varmıştır. İçinde uyanan pişmanlık Pozdnişevi değişime itmiş, o da bu doğrultuda evlenmiş, çocuk sahibi olmuştur. Ancak, kadınlarla erkekler arasındaki onulmaz farklar, bir yandan da Pozdnişevin kıskançlığı nedeniyle bir süre sonra karısıyla birbirlerinden nefret etmeye başlamışlardır. Karısını... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Profil Resmi
10 puan

Tolstoy'un aşk,evlilik,cinsellik ve çocuk üzerine iddaalı sözleriyle yazılmış akıcı ve hoş bir roman...
Özellikle Cinselliğe karşı katı duruşu yadırganacak düzeyde olan bu kitap herşeye rağmen harika tespitlerin bulunduğu okunması gereken bir başyapıt...

O kadar iddaalı ve kesin cümleler ile yazılmış fikirler var ki Zamanında roman çok tartışılmış ve Tolstoya bir çok mektup gelmiş...bunun üzerine Tolstoy kitabın sonuna uzunca görüşlerini dile getiren bir yazı kaleme almış ve olayı Hz. İsa'nın İdeal İnsan kuramına dayandırmış...

5 puan

Ağır bir gidişat ...

12 yıl, 11 ay
Profil Resmi
7 puan

evlilik hakkında tolstoy un olumsuz görüşleri

6 puan

Tolstoy'un 1889 yılında 61 yaşındayken yayınlanan, yayınlandığında büyük skandal çıkaran kitabı.
Kitap dönem yönetimi tarafından halkın tepkisinden çekinilerek yasaklanamıyor ama fiyatı normal halkın alamayacağı kadar yüksek tutularak önlenmeye çalışılmıştır.
Kitap Amerika'da da yayınlandığında tepki çekiyor ve T.Roosvelt tarafından Tolstoy cinsel ve ahlaki bir sapık olarak suçlanıyor.
Kitapta Tolstoy Prozdnişev adlı birinin ağzından kadın, evlilik, çocuk, cinsellik, kıskançlık gibi konularda kendi fikirlerini açıklıyor.
Ben Tolstoy'un hemen bütün kitaplarını severek okumuş biri olarak Kroyçer sonat'ı sıkılarak hatta sırf Tolstoy olduğu için bitirdiğimi söylemekle birlikte savunduğu fikirleride oldukça anlamsız ve ipe sapa gelmez buldum....

7 puan

Tolstoy'un şiddetli bir ruhsal kriz içerisinde kaleme aldığı "Kröyçer Sonat" yazarın evliliği ve cinsel ilişkiyi sorguladığı ölümsüz eserleridir. İlk yayınlandığı tarih 1889 yılında Rus yetkilileri ve kiliseler tarafından sansürleniyor. Kısa araştırmam sonucunda öğrendim ki "Kröyçer Sonat" yazarın en çok sansüre uğradığı eseriymiş.

Pozdnışev tren yolculuğu sırasında kadın erkek ilişkilerinin konuşulduğu bir konuşmaya kulak misafiri olur. Trendeki bir yolcuya üzücü ve sonu trajik biten evliliğini anlatmaya böylece başlıyor. Kıskançlık ve öfke nöbetiyle karısını öldürmesini haklı çıkarmaya çalışan Pozdnışev, fiziksel arzunun kadın erkek ilişkilerinde bir engel olacağını, bu tür ilişkilerin sonucunun trajik olacağını ve eninde sonunda ilişkiyi tüketeceğini savunur. Karı koca arasında yaşanan cinsel ilişkiyi basitlik ve iğrenç bir ilişki olarak görür. Cinsel ilişkinin günah olduğunu anlatıyor.

Tolstoy'un şiddetli bir ruhsal kriz içerisinde bu eseri yazdığını okurken anlayabiliyorsunuz.

İnsan psikolojisinin derinliğini ve karmaşıklığını anlatan kısa roman okunmaya değer.

"Kröyçer Sonat"ı 1954 basım tarihli Varlık Yayınları Nihal Yalaza Taluy çevirisinden okuduğum için kendimi şanslı sayıyorum.

5 puan

beni çok etkileyen bir kitap değildi. Yine de kısa olmasından dolayı rahatça okunabilir.

8 puan

Kroyçer Sonat; Tolstoy'un içinde bulunduğu dehşetli buhran döneminde kaleme aldığı dil bakımından muazzam, öğreti bakımından ise bir o kadar başına buyruk, dik kafalı, dediğim dedik eseri.
Bir deli Tolstoy. Ve bu eserinde deli cesareti var. Öyle bir deli ki
yaşadığı ruhsal ve ailevi sorunların etkisiyle gördüğü halüsinasyonlara herkesin iman etmesini istiyor. Oysa içinde bulunduğu çağ çarmıha gerecek yeni İsa'lar arıyor. Onun deliliği de işte tam da bu noktada şüphe götürmeyecek kadar gerçekçi oluyor. Çünkü ancak bir deli böylesine güçlü bir akıntıya karşı kürek çekmeye cesaret edebilir. Üstelik "Sıkılmadan" kitabının sonuna sekiz sayfalık bir manifesto ekliyor. Öylesine kendinden emin, öylesine dik. İnsanın onun bu cesaretine hayran olmaktan başka çaresi kalmıyor doğrusu.
Şuna bak, bir mümin olsa Ömer gibi olurdu, demek geliyor içimden.
Yıllarca gerçeğin peşinden koşmuş, yaralı, yaralarının verdiği acıyla saldırganlaşmış ama bir yarası olduğunu dahi kabul etmeyen güçlü kalem Tolstoy'un herşeye rağmen eline sağlık.

10 puan

evlilik, aile ilişkileri, kıskançlık, hakkında yazılmış en iyi roman... romanda verilen mesajlar şimdi ki dönemde de var ne yazık ki... aile içi çatışma, kavga,zengin olduğu için kızını yaşlı erkeklerle evlendiren aileler ve kadın cinayetleri... o dönemin tablosunu bu dönemde görmek acı... bir genç bayan olarak üzüldüm açıkçası tolstoy anna kareninadan sonra beni üzmeyi başardı :(

8 puan

Roman tadında ahlak üzerine felsefi bir kitap olmuş bana göre.
Tabi bakış açısı o döneme göre normaldir sanıyorum çünkü evlilik üzerine her söylediğine katılmak mükün değil.
Bu romanda yazarın biraz da kendi hayatından yola çıkarak, kıskançlığından ve karısı ile olan ilişkisinden dem vurarak yazdığını yazıyordu bazı sitelerde.
Ama okuyun ve farklı bir bakış açısından bakın diyeceğim bir kitap..

10 puan

her bayanın okuması gerekli


Baskı Bilgileri

126 sayfa


ISBN
9758911066

Diğer baskılar


Etiketler: çağdaş roman, roman

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

lnc.t harles yurdagul.koca
3 kişi

Okumuşlar

yaprak lapetitemort Mentat emili erolecoskun
141 kişi

Okumak İsteyenler

mustafacay Redogre harun kezibans gülru
50 kişi

Takas Verenler

everest Meltem
2 kişi
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski