Petersburg’lu üç general, yumuşacık koltuklara oturmuş, bir yandan sohbet ederken bir yandan da şampanyalarını yudumlamaktadır. Rusya’da çarlığın çözülmeye başladığı, pek çok şeyle birlikte askerî bürokrasi ile yoksul memur sınıfı arasındaki ilişkilerin de değişmeye yüz tuttuğu, Dostoyevski’nin deyişiyle, “güzel ülkemizin değerli çocukları”nın kalkınma hareketlerine giriştikleri yıllardır. Generallerden biri, İvan İlyiç, aşağı dereceden memurlara iyi davranmak gerektiğini savunur. Ona göre yeni dönemin özelliği bu olacaktır: hümanizm. Ama İvan İlyiç önce arkadaşları arasında alay konusu olur, sonra iddiasını kanıtlamak için bir memurun düğününe katılır ve deyim yerindeyse, “kaş yaparken göz çıkarır”.
“Hikâye, bir insanın kendisi hakkındaki fikirleri, idealleri ve güdüleri ile bunların gerçeğin insafsız ışığındaki görüntüleri arasındaki büyük uçurumu ele alıyor. Temanın acımasızlığı, kişinin beklentilerini gerçekleştirememekteki dramının, aslında gülünç olduğunu fark etmesinde ortaya çıkıyor.”
- Jessie Coulson
(Tanıtım Bülteninden)
Petersburg’lu üç general, yumuşacık koltuklara oturmuş, bir yandan sohbet ederken bir yandan da şampanyalarını yudumlamaktadır. Rusya’da çarlığın çözülmeye başladığı, pek çok şeyle birlikte askerî bürokrasi ile yoksul memur sınıfı arasındaki ilişkilerin de değişmeye yüz tuttuğu, Dostoyevski’nin deyişiyle, “güzel ülkemizin değerli çocukları”nın kalkınma hareketlerine giriştikleri yıllardır. Generallerden biri, İvan İlyiç, aşağı dereceden memurlara iyi davranmak gerektiğini savunur. Ona göre yeni dönemin özelliği bu olacaktır: hümanizm. Ama İvan İlyiç önce arkadaşları arasında alay konusu olur, sonra iddiasını kanıtlamak için bir memurun düğününe katılır ve deyim yerindeyse, “kaş yaparken göz çıkarır”.
“Hikâye, bir insanın kendisi hakkındaki fikirleri, idealleri ve güdüleri ile bunların gerçeğin insafsız ışığındaki görüntüleri arasındaki büyük uçurumu ele alıyor. Temanın acımasızlığı, kişinin beklentilerini gerçekleştirememekteki dramının, aslında gülünç olduğunu fark etmesinde ortaya çıkıyor.”
- Jessie Coulson
(Tanıtım Bülteninden)
Dostoyevski'nin bu uzun öyküsü okuru sıkmadan bir solukta okunacak bir eser. Statü farklılığından doğan ilişki çok güzel anlatılmış.
Açıkçası çok daha fazla şey bekliyordum ama bir türlü istediğim çizgiyi yakalayamadım. Bunu demek ne derece doğru olur bilmiyorum ama biraz basit geldi.
Karton Cilt, 8. Baskı, 80 sayfa
3Eylül2019 tarihinde, Can Yayınları tarafından yayınlandı