Carl Gustav Jungdan James Joycea Sayın Bayım, Ulyssesiniz dünyanın karşısına öylesine sıkıntılı bir ruhbilim sorunu çıkardı ki, boyuna, ruhbilimi konularında bir sözümona uzman olarak bana başvurular oluyor.Ulysses son derece çetin bir ceviz oldu benim için; zihnimi, yalnızca, hiç de alışık olmadığı çabalarla zorlamakla kalmadı, aynı zamanda (bir bilimadamının açısından) epey garip girdi-çıktılara soktu.Kitabınızın, bir bütün olarak, başıma açmadığı bela kalmadı; daha havasına girebilmek için bile, üç yıl boyunca didindim durdum onunla. Ama yine de, size ve dev yapıtınıza müteşekkir olduğumu söylemeliyim, çünkü çok şey öğrendim ondan. Sanıyorum, onun tadına varıp varmadığım konusunda hiçbir zaman emin olamayacağım, çünkü sinirlerimi ve beyin hücrelerimi çok yıprattı.Ulysses üzerine yazdıklarımın sizin hoşunuza gideceğinden de emin değilim, çünkü dünyaya bu kitabın benim nasıl homurdandırıp durduğunu, bana nasıl bela okuttuğunu ve beni nasıl hayran bıraktığını söylemezlik edemezdim.
Carl Gustav Jungdan James Joycea Sayın Bayım, Ulyssesiniz dünyanın karşısına öylesine sıkıntılı bir ruhbilim sorunu çıkardı ki, boyuna, ruhbilimi konularında bir sözümona uzman olarak bana başvurular oluyor.Ulysses son derece çetin bir ceviz oldu benim için; zihnimi, yalnızca, hiç de alışık olmadığı çabalarla zorlamakla kalmadı, aynı zamanda (bir bilimadamının açısından) epey garip girdi-çıktılara soktu.Kitabınızın, bir bütün olarak, başıma açmadığı bela kalmadı; daha havasına girebilmek için bile, üç yıl boyunca didindim durdum onunla. Ama yine de, size ve dev yapıtınıza müteşekkir olduğumu söylemeliyim, çünkü çok şey öğrendim ondan. Sanıyorum, onun tadına varıp varmadığım konusunda hiçbir zaman emin olamayacağım, çünkü sinirlerimi ve beyin hücrelerimi çok yıprattı.Ulysses üzerine yazdıklarımın sizin hoşunuza gideceğinden de emin değilim, çünkü dünyaya bu kitabın benim nasıl homurdandırıp durduğunu, bana nasıl bela okuttuğunu ve beni nasıl hayran bıraktığını söylemezlik edemezdim.
İçindeki sonsuz göndermeleri, bilinç akışının hiç bitmeyen heyulasını, hikâyenin aslında bir çerçeve hikâye içinde onlarca alt metin barındırmasıyla zorlaştıkça zorlaşan anlamını iki denememde de hakkıyla kavrayamadığımı fark ederek bu romanı iki kez yarıda bıraktım. Her yaşın kendine göre bir algısı olduğu söylenir, bakalım ilerleyen yaşlarımda James Joyce'un deyimiyle "içindeki bilmeceleri" çözüp kitabı tamamen çözebilecek ya da en azından tüm göndermelerine hakim olabilecek miyim?
Hatırlayamadığım bir kaynakta eşinin James Joyce'a "Neden insanların okuyacağı şeyler yazmıyorsun" diye çıkıştığını okumuştum. Kitabın bazı yerlerinde -karakter karmaşasıyla aşırı sıkı fıkı olduğumda- yengemize hak vermeden edemedim. Ulysses ne kadar ağır bir kitap da olsa Armağan Ekici'nin, çeviride oluşturduğu dil, onu gayet okunaklı kılmış. Önceki çeviriyi okumadığım için karşılaştıramam belki ama artık ne zaman bir kitabın çevirmen kısmında Armağan Ekici'nin adını görsem tereddüt etmeden okuyabileceğime eminim.
Bu kitabı eleştirmek kimin haddine? Çevirideki aksaklıklar, latince cümlelerin çoğunu karşılığını bulamayışım bunlarla birlikte göndermeleri takip etmekteki zorluk özellikle mitoloji ve shakespeare konusunda tam donanımlı olmanın gerekliliği düşünüldüğünde..
Zor kitap ama her şeyden çok sabırlı okur hem de en sabırlı okuru arzulamış Joyce. Blooms, Dedalus ve Dublin esen kalın.
Bazı kitaplar için farklı yaşlarda ya da durumlarda okunduğunda farklı tatlar verir,değişik duygu yoğunlukları yaşatır derler ama Ulysses için her okuduğumda ancak yeni bir bölümünü daha iyi anlamlandırabildim diyebilirim. Kitabı evet evet evet nidalarıyla bitirdim, bir daha bu denli zorlayıcı bir kitapla karşılaşır mıyım(?) bilemiyorum. Kitabın başında daha önce karşılaştığım(Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi) Stephan’ı görünce kitabın ana değişkenini bu karakterin belirleyeceğini düşünmüştüm ama Joyce modern bir destan olarak kurguladığı ve Odysseus’nın yolculuğuna paralel bir şekilde ilerleyen Bloom gibi bir karakter armağan ediyor edebiyata. Gerek bilinç akışının en iyi örneği olması gerekse kullandığı tekniklerle(bir bölümde geçen olayları anlatmak yerine soru cevap olarak ilerletmesi, farklı yüzyıllardaki yazma tekniğini kullanması ki akılıma Tutunamayanlarda yer alan rubailer,nesirler geldi) daha değerli bir hale geliyor Ulysses. Kitaptaki göndermelere; Hristiyanlık tarihi ve ritüelleri, Britanya tarihi, mitoloji, Shakespeare külliyatı.Bu konulara hakim olmadan kitabı okumak hem zorlayıcı hem de kitabın havada kalmasına neden oluyor. Ulysses Sözlüğüyle eş güdümlü okunduğunda kitap daha anlamlı hale geliyor.
Aferin , iyi olmuş da yazmış James Joyce ..Çöz çözebilirsen..Her okuyuşta ayrı anlam..Edebiyat hocasına kızıp " Ben bir kitap yazıp gelmez miyim?" demiş olabilir mi?
Kütüphanemde vardı ama bir türlü kendimi veremedim bende bir arkadaşıma hediye ettim ilk on sayfadan hiç birşey anlamamıştım belki bir gün tekrar denerim.