Dostoyevski'nin ilk dönem öyküleri... Daha önce yayımladığımız Beyaz Geceler ve İkiz gibi uzun öykülerden sonra Dostoyevski, kısalı uzunlu bir dizi metin kaleme almıştı. Yazarın sürgün dönüşü öncesi yazdığı öykülerin tamamı, böylece, bu öykü kitabıyla birlikte yeniden çevrilip Can Yayınları'nın Klasikler dizisinde yerini almış oluyor.
"Dokuz Mektuplu Roman", "Yufka Yürek" gibi ünlü öykülerin de yer aldığı bu kitap, Dostoyevski'nin gençlik yıllarında edebiyata bakışını, etkilendiği kaynakları, konu edindiği meseleleri göstermesi bakımından çok önemli. Bu öykülerde, sonraki yıllarda yazacağı Suç ve Ceza, Karamazov Kardeşler gibi büyük romanların işaretleri var. Özellikle uyumsuz kişiliklerin, deliliğin sınırında yaşayanların, toplumsal konum ve mevki meselesiyle kavgalı karakterlerin yer aldığı öykülerde Gogol'ün etkisi iyice hissedilirken, Dostoyevski'nin yazar kimliğinin henüz oturmadığı da gözlemleniyor.
Dostoyevski'nin ilk dönem öyküleri... Daha önce yayımladığımız Beyaz Geceler ve İkiz gibi uzun öykülerden sonra Dostoyevski, kısalı uzunlu bir dizi metin kaleme almıştı. Yazarın sürgün dönüşü öncesi yazdığı öykülerin tamamı, böylece, bu öykü kitabıyla birlikte yeniden çevrilip Can Yayınları'nın Klasikler dizisinde yerini almış oluyor.
"Dokuz Mektuplu Roman", "Yufka Yürek" gibi ünlü öykülerin de yer aldığı bu kitap, Dostoyevski'nin gençlik yıllarında edebiyata bakışını, etkilendiği kaynakları, konu edindiği meseleleri göstermesi bakımından çok önemli. Bu öykülerde, sonraki yıllarda yazacağı Suç ve Ceza, Karamazov Kardeşler gibi büyük romanların işaretleri var. Özellikle uyumsuz kişiliklerin, deliliğin sınırında yaşayanların, toplumsal konum ve mevki meselesiyle kavgalı karakterlerin yer aldığı öykülerde Gogol'ün etkisi iyice hissedilirken, Dostoyevski'nin yazar kimliğinin henüz oturmadığı da gözlemleniyor.
bence çevirisi çok kötü. '...ev onun gözünde bir öcü olmuştu.' cümlesiyle karşılaştım. Dostoyevski'nin öcü yazacak kadar düşük seviyede bir yazar olduğunu kesinlikle düşünmüyorum.
İlk öykü biraz yordu açıkçası. Dostoyevski'nin tavrı bu, merhametli, naif ... Yine de yordu. "Soytarı" isimli ikinci öykü daha sade bir merhametti.
Varlık Yayınları'nın çevirisi çok kötü olmakla birlikte yazım hatalarıyla da karşılaşmadım değil. Kitapta iki hikaye var Bir Yufka Yürekli ve Soytarı. Aslında hikayeler fena değildi ama çeviriden mi kaynaklanıyor yoksa Dostoyevski mi böyle bir tarzla yazmış anlamadım; sonuç olarak kısa bir kitap olmasına karşın akıcı bir kitap değildi.
Bir Yufka Yürekli 6/10
Soytarı 4/10
Karton Cilt, 306 sayfa
2011 tarihinde, Can Yayınları tarafından yayınlandı