Tanrıya karşı, onun yapmış olduğu söylenen olaylar üzerinden yürütülen harika bir eleştiri.
Tarihten bu yana insanlığın keşfine çıkaran, kutsal kabul edilen dinlere karşı en güzel eleştirilerden biri.
jose saramago'nun ''sıradan bir günahkar kabil'in'' yerine geçip bütün zamanlarda yolculuk yapıp tanrı'yı sorguladığı bir başyapıt..
Dünya dinlerinin temellerinin alışılmadık bir yorumu. Anlatımın temelinde felsefe, mizah ve bilim bulunan bir yapıt.
http://hasibecengiz.blogspot.com/2014/01/kitap-elestirisi-kabil-jose-saramago.html
Jose Saramago' nun veda busesi.
Saramago' yu övmeye anlatmaya gerek yok zaten.
Kitap yaratılış mitine bambaşka bir bakış açısı getiriyor. Bunun benzeri şeyler yazılmış olabilir elbette ama böyle bir üslupla yazılmadı işte. Sanki polisiye bir roman okuyormuşsunuz gibi hissedebilirsiniz kendinizi. Nasıl olduğunu tam olarak açıklayamasam da kitap çok sürükleyici ve aynı zamanda da masal havasında.
Lilith ile olan bölümler ise ayrıca bir değinmek gerek. Erotizm had safhada lakin yüksek sesle toplum içinde de okusanız kimse size ''ne yapıyorsun sen!'' demez sessizce durup dinlerler okuduklarınızı. Öyle güzel yazmış işte Saramago. Tabii siz yine de yüksek sesle okumayın oraları :)
yazarın son kitabı buymuş ...
ben filin yolculuğu sanıyordum ....
jose saramago nun kendine özgü esprili ve tuhaf (kötü anlamda kullanmıyorum, tanımlaması zor o yüzden) nasıl desem düz metin gibi yazım kuralları pek yok ama öyle diziyorki kelimeleri yazılanları yutuyorsunuz yakalamak için koşuyorsunuz adeta ilk okuduğum kitabında dikkatimi çekmişti çok güzel okuması çok keyifli bir anlatım tarzı ...
kitaba gelince, az çok bilinen dinsel olgulara çok değişik ve ilginç bir şekilde yaklaşmış ...
mizansenler çelişkiler benzetmeler ... gerçekten jose saramago giderayak yine tartışılacak bir eser bırakmış ...
Saramago'nun ölümüne yaklaştığını anlayıp, Tanrı Baba'yı basit denilebilecek bir felsefe ve metaforlarla eleştirdiği kitap.
müthiş ! tek kelimeyle müthiş bir kitap.
insanlığın ve insanın aslını sorgulatıyor ve bunu öyle güzel bir incelikle yapıyor ki kendinizi Kabil gibi hissetmekten alıkoyamıyorsunuz.
okuyun, okutun.
Din ekseninde gelişen tarihsel olayları farklı açılardan yorumlayan bir kitap Kabil. Zaman kavramı tanımaksızın gezen Kabil'in tanıklığında, bütün kutsal kitaplarda geçen belirli "ibretlik" olayları çok sert biçimde eleştirmiş Saramago. Yer yer aşırıya kaçtığını düşünsem de bazı eleştirileriyle "evet neden böyle olmuş acaba, bu kadar kan ve acı neden?" diye benim de kafamda soru işaretleri oluşturdu.
Dini dogmatizme savrulan eleştirel ve mizahi bir tokat. Saramago, hayata gözlerine yummadan önce, son kez tek silahı olan kalemini ve zekasını kullanmış. Ancak yaşlılıktan olsa gerek, roman biraz kısa olmuş; İsa'ya göre İncil kitabı gibi uzun uzun yazabilseymiş keşke. Ne yapalım, bu da kafi.
Saramago, şu an her neredeysen; selamlar, sevgiler, tebrikler.
José Saramago her zamanki mizahi tarzı ile yine kutsal kitabı sokak jargonuyla ti ye alıyor.
Bu kez kaleminin ucunda Kitab-ı Mukaddes'de geçen Habil ve Kabil olayının kahramanlarından kardeşi Habil'i öldüren Kabil var.Kabil'i alıp zaman tünelinde gezdirerek yine kutsal kitabı ve inançları
makaraya alıyor
Saramago'yu okurken hep zevk almakla birlikte Hristiyan dünyasının kendisine karşı gösterdikleri tepkilerde birazda haklılarmı diyede düşünmeden edemem. .
Din konusunda çok fazla ironik ve alaycı -hassas bir mevzuda olduğu için aykırı,marjinal- üslup kullanılmış fakat edebi açıdan zengin bir kitap..
Kitabı okudum. Okurken düşündüm, bitirdikten sonra düşündüm. Araştırdım. Kitabı okuyanlardan çeşitli yorumlar okudum. Ve sonuç olarak kitabı tam olarak anlamlandıramadığıma karar verdim.
Kitaba ilk başladığımda Saramago'nun kendine özgü dilinin hoşuma gittiğini, mizahıyla beni eğlendirdiğini bile söyleyebilirim. Ancak kitap ilerledikçe, kitaptan beklediğimi alamadım. Ya da sadece Saramago'nun düşünceleri ile benim düşüncelerimin uyuşmaması benim öyle düşünmeme neden oldu.
Beklediğim soruların yanıtlarını ben bulamadım. Hak verdiğim yer de oldu, hak vermediğimde. Çok anlamlı bulduğum yerlerde oldu, ne saçmalıyor bu dediğim yerlerde. Anlayacağınız üzere bu kitap beni oldukça karıştırdı. Kitabı bitirmeme son iki bölüm kala belki de bir kez daha okumalıyım dedim. Ancak kesinlikle bu kitabı bir daha okumak istemiyorum. Tavsiye eder miyim? Sanırım etmem.
Küçük bir alıntı; "Nedensiz sonuç olmadığı ve sonuçsuz da neden olmadığı söylenir; öyle gözüküyor ki, bir şeyle bir başkası arasındaki ilişkiler her an yalnızca aşikar olmakla kalmayacak ama -olaylar önce gelsin ister sonra- her açıdan anlaşılır da olacaktır.
Saramago'nun son kitabıdır KABİL.Ademin iki oğlundan biri olan Kabil kardeşi Habil'i öldürür ve tanrı tarafından sürgüne gönderilir.Bu sürgün zamandan ve mekandan bağımsız bir sürgündür.Kabil'in sürgün hayatında karşılaştığı ilahi karakterler ile arasındaki diyaloglar ironik şekilde tanrı fikriyle dalga geçmektedir.Yayınlandığı hemen hemen her ülkede ciddi tartışmalara yol açmış olan bu kitap Saramago'nun ölmeden önce tanrı ile hesaplaşması niteliğindedir.
neden daha önce Jose SARAMAGO okumadım diye kendimi sorguladım. açıkçası kimi "bu kadarı da fazla bazı değerlerle dalga geçilmez" diye düşünebilir ben bayıldım. sorgulamanın gerekliliğini vurgulamış bence ;)
Jose Saramago Hz Adem ile Havva'nin cennetten yasak meyveyi yemesiyle kovulmalari , Kabil'in Habil'i öldürmesi ve sonrasında Kabil'in çıktığı seyahatleri içeren dine yönelik ciddi manada ironinin olduğu bir kitap yazmış. Lut kavminin helaki , Hz İbrahim Hz İsmail kurban edilmesi vakası , Nuh'un gemisinin tufandan kurtulması ve daha bircok dini olayı tiye almış , yarattığı tanrı karakteriyle hesaplaşmıştır.Kabil'in gözünden dini yerle bir etmiş , tanrıyı sorgulamistir.
Jose Saramago'nun kullandığı sevimli dil bile bu kitabın uyandıracağı etkiyi gölgeleyemecek düzeyde. Kısa bir kitapta dini ve insanın yaradılış hikayelerini bu denli yerden yere vuracak nitelikte bir tavır takınması onun ne denli cesur bir yapıya sahip olduğunu gösteriyor.
Ben pek sevmedim ama seveni çok olacaktır.
Bu kitabı ya seversiniz ya da hiç sevemezsiniz.(nefret demeyeyim.) Ortası yok.
mükemmel.
sırf iyiliğin değil kötülüğün de kaynağının Tanrı olduğu üzerine eleştirel bir kurgu. 3 semevi dinde de üç aşağı beş yukarı aynı şekilde anlatılan büyük olaylara farklı bir bakış açısıyla yaklaşılmış. saramago'nun eşsiz üslubu ile birleşince bir şaheser ortaya çıkmış.
saramago'nun yazarlığına diyecek sözüm yok ancak insanların dini ve inançlarıyla alay eder tarza yapılan her türlü eleştiri beni rahatsız ediyor. Ateistler Teistler belki rahatsız olmayabilir ama ben oldum ve bu sebeple sevmedim.
Kitaba adını veren bildiğimiz Kabil. Habil'in kardeşi Kabil. Kardeşini öldüren, katil olan. Dini kurgu başlangıçta devam etse de bir süre sonra yön değiştiriyor.
Kabil zamanda yolculuk yapıyor.Eyüp'ten,İbrahim Peygamber'e, Sodom ve Gomora'ya gidiyor. Lilith'ten oğlu oluyor, Nuh tufanına gidiyor ve Tanrı ile karşılaşıyor ona daima aynı tonda yaklaşıyor.
''Evet ben bir katilim ama ya sen?''
Dini anlamda hassas olan kesim sakıncalı görebilir ama zaten bunu edebi anlamda görmek gerek. Yoksa eminim yazarın kendisi bile ortaya ben dini tarihi daha iyi biliyorum şeklinde çıkıp açıklama yapmadı.
Üstelik ölümünden yakın zamanda yazmıştır. Son kitabıdır.
Bana göre sadece eğlenceli bir kitaptır. Tanrı doğasına ilişkin sorgulamalar da denebilir.
'şeytan kesinlikle efendi'nin bir aleti, tanrı'nın kendi adıyla imza atamayacağı pis işleri icra etmekle görevli.'
Doğu kültür ve literatüründe bir tür zaman yolcusu kabul edilen Hızır'ın yerini, bu kitapta Kabil almış.Sorgulamalarla dolu bir kitap denebilir.Bana şunu bir kez daha düşündürdü:Herkesin Tanrı algısı, kendi dünyasına ve kişiliğine göre...Hatta bu, bir insanı tanımada mihenk taşı bile olabilir.Kişinin Tanrı algısına bakarak onunla ilgili hiç de hafife alınamayacak veriler elde edebilirsiniz.
İnsanın yaptığı kötülüklerde Tanrı'yla suç ortağı olması.. İnsanı farklı sorgulamalara iten, insanlık tarihine farklı yönlerden bakan, her an açıp birkaç sayfa okunası ve her okunduğunda bir yerlerin daha altı çizilecek mükemmel bir eser.
"..kısacası tanrı bizi sevmiyor, sana yaşam veren o, yaşam bana babam ve annem tarafından verildi, ikisi de tenlerini bir araya getirdiler ve ben doğdum, bildiğim kadarıyla bu edim sırasında tanrı orada değildi, tanrı her yerdedir, özellikle öldürme emri verirken, sodom'da yanarak ölenler arasındaki tek bir çocuk bile onu gözünün yaşına bakmadan mahkum etmeye yeterlidir, ama tanrı için adalet boş bir kelime, şimdi bir bahis nedeniyle eyub'e ıstırap çektirecek, ve kimse ondan hesap sormayacak,dikkat et kabil, çok konuşuyorsun, efendi seni er ya da geç işitir, seni cezalandıracaktır, efendi işitmez, sağır o, her yandan ona yakarıyorlar, yoksullar, bahtsızlar, talihsizler, dünyanın kendilerine çok gördüğü yardımlar için ona yakarıyorlar, ama efendi onlara sırtını dönüyor, ibranilerle ittifak kurdu, şimdi de şeytanla anlaşıyor, bunun için tanrı olmaya gerek yok."
kötülük problemi "eski ahit" baz alınarak işlenmiş. eski ahitteki tanrı daha sinirli, daha kontrolsüz bir abi olduğu için de malzeme bol tabi.
beni tatmin etmedi malesef.
Saramago'nun kutsal kitaplar çarpıtılmamış ve dini hikayelerin büyük çoğunluğunun metaforik anlatım olduğunu bilmiyor gibi bu romanı kaleme alması enteresan. Bu bilgisizliği beni şaşırttı. Ama ben onun bunu bildiğine, bilmeyenleri tiye aldığına inanmak istiyorum. Bu açıdan baktığımda da oldukça güzel bir kitaptı. İronik dili zaman zaman gülümsetti beni.
Öncelikle Saramago'yu ilk kez okuduğumu ve diğer kitapları hakkında en ufak bir bilgiye sahip olmamama rağmen kendime "iyi ki bu kitabıyla kendisini okumaya başlamışım" dediğimi belirtmeliyim.
Saramago, Kabil'in meçhul sonunu ele alıp, malum kardeş katli olayından sonra başından geçenleri fantastik bir kurguyla işlemiş. Bugün Kabil denildiğinde akla ilk gelen dinler tarihi olduğunu düşünürsek, hikâyeyi de bu tarihin içinde, yeni bir tarih yaratarak oluşturmuş.
Kitabı okurken bunun bir kurmaca olduğunu unutmamak gerekiyor. Çünkü peygamberler çevresinde ipe sapa gelmez olaylar vuku buluyor. İnançlı insanı ister istemez rahatsız edebiliyor haliyle. Kurmaca olduğu kabul edilip okunduğunda ise hem şahane dile, hem de zekice kurgusuna hayran bırakıyor.
Saramago'nun okuduğum ilk kitabıydı.Eser hakkında okuduğum yorumlar neticesinde büyük beklentiyle başladım;fakat umduğum tadı alamadım.Evet özgün bir konusu var,aynı zamanda genellikle akıcıydı fakat yer yer sıkıldığım bölümlerde oldu.Özellikle konuşma cümlelerinin ayrı yazılmaması çoğunlukla hangi sözün kime ait olduğunu karıştırmama neden oldu ve okumamı yavaşlattı.Saramago'dan okuduğum son kitap olmayacak fakat Kabil bana göre değil.