Daisy Miller

Henry James, ayrı sosyal katmanlara ait iki insan arasındaki ürkek, temkinli ilişkinin görünmez, ama sert duvarlara çarpmasını, alt sınıfı hor gören Amerikan aristokrasisinin eleştirisine dönüştürüyor. Sessiz bir eleştiri bu; tıpkı İsviçrenin sakin gölleri gibi durgun; gürültüsüz bir dünyada ritüellere bağlanmış insan ilişkileri gibi. Bu ortamdan kaçan Daisy Miller Romada, Collosiumun sivrisinekleri gibi üzerine üşüşen İtalyan erkeklerinde de aradığı aşkı bulamayacaktır. Daisy Miller: Aşk ile ölüm arasında.

Henry James, ayrı sosyal katmanlara ait iki insan arasındaki ürkek, temkinli ilişkinin görünmez, ama sert duvarlara çarpmasını, alt sınıfı hor gören Amerikan aristokrasisinin eleştirisine dönüştürüyor. Sessiz bir eleştiri bu; tıpkı İsviçrenin sakin gölleri gibi durgun; gürültüsüz bir dünyada ritüellere bağlanmış insan ilişkileri gibi. Bu ortamdan kaçan Daisy Miller Romada, Collosiumun sivrisinekleri gibi üzerine üşüşen İtalyan erkeklerinde de aradığı aşkı bulamayacaktır. Daisy Miller: Aşk ile ölüm arasında.


Değerlendirmeler

değerlendirme
10 puan

Öncelikle Daisy Miller bir Amerikalıdır ve Hanry James'in kitaplarında da bu Amerikalılık geniş bir yer kaplar.

Konusu:
Daisy Miller göze batan güzelliği ile annesi ve erkek kardeşi ile bir çok ülke gezmektedir ve çok da zengindirler. Tabi dönem, kadınların bir erkekle (ya da birden fazla erkekle) uluorta muhabbet etmesinin ayıplandığı bir dönem. (Esasen pek de değişikliğe uğradığını düşünmüyorum bu durumun.)

Bir vakit yolları Winterbourne isimli Amerikalı ile kesişir. Winterbourne -bana göre korkak- sınıf çatışmasına takılı kalmış ve teyzesi ile toplumun etkisi altında kalan sözde erkektir.
Tüm bu gezinti sürecinde Roma'da tekrar karşılaşırlar ve birbirlerine aşklarını ifade edemeyen çiftin arasına İtalyan bir yakışıklı girer. Aslında Daisy Winterbourne'ü kıskandırmak için böyle bir yol izler. Amaaan her neyse sonunda (Kolezyum içinde vebaya da nasıl yakalanmışsa...) Daisy kısa süre içinde vefat eder.
Aslında romanda anlatılmayan ve hikaye sonunda patlamamış bir silah vardır. Uşaklar ile samimiyete bu kadar değinilip işin iç yüzüne değinilmemesi veya babalarının sürekli para kazanıp ailesinin sürekli gezmesi için para harcarken hiç ortada görünmemesi garip geldi.(Kesin metaforiktir bu şimdi.)

Bana göre romanda asıl anlatılan şey kadın erkek eşitsizliği, sınıf ve çıkar çatışması idi. Uslu uslu oturması gerek değil mi kızlarımızın? Sanırsın bu kızlar kendi cinsleri ile muhabbette. Yahu biri de çıkıp kadınlar masum değilse erkekler bu günahın neresinde diye sormaz mı? Varsa yoksa kadın falan kadın filan...

Sanırsam kitap bir dönem Amerika'da dahi yasaklanmış. Sebebi yine bu bakış açısı. Yani, Amerikan kadınlarını bu kadar "hafif" gösterdiği için kitap bir süre yasaklanmış.

Hanry James de bir garip. Kendisi Amerikalıdır ancak ölmeden önce İngiliz vatandaşlığına geçer. Ah, bu arada hani psikolojide pragmatizmin öncüsü William James var ya; onun da kardeşidir.

6 puan

Aşkın olanaklarına ya da olanaksızlıklarına dair uzun bi öykü

6 puan

Kisa roman tarzinda oldugundan midir bilinmez derinlikli bir konuyu sig sularda yuzdurmeye calisinca yazar ortaya boyle 'e noldu simdi' turunden bir hayal kirikligi geldi oturdu.


Baskı Bilgileri

Karton Cilt, 96 sayfa
2000 tarihinde, Bordo-Siyah tarafından yayınlandı


ISBN
975-8688-95-2
Dil
Türkiye Türkçesi

Diğer baskılar


Etiketler: dünya klasikleri

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

zeynik demian Holden Caulfield mgüryeli sdyldrm
30 kişi

Okumak İsteyenler

cansum ufukdonmez bombyx__mori ehlimana Ulrich
10 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski