Saat dörde geliyordu. İhtiyar karı koca her zaman olduğu gibi yalnızlardı. Nikolay Sergeyiç kederli ve hasta bir durumda şezlonga uzanmış yatıyordu. Benzi uçmuş ve takatsizdi; başı ağrıyordu. Yanında oturan Anna Andreyevna bazen kocasının şakaklarını sirkeyle ıslatıyorken öte yandan da onu inceleyen acı dolu bakışını adamın yüzünden ayıramıyordu. Anlaşılan bu durum ihtiyarı iyice sıkıyor, hatta sinirlendiriyordu. Sürekli susuyordu. Karısı ise korkudan ağzını açamıyordu. Beklenmedik ziyaretimiz ikisini de hayrete düşürdü. Yanımda Nelly’i gören Anna Andreyevna kendini suçlu hissediyormuş gibi bize baktı. Odaya girerken:
“Size bizim Nelly’i getirdim,” dedim. “Düşündü taşındı ve nihayet size gelmeye kadar verdi. Onu lütfen kabul edin ve sevgiyle bağrınıza basın!”
Saat dörde geliyordu. İhtiyar karı koca her zaman olduğu gibi yalnızlardı. Nikolay Sergeyiç kederli ve hasta bir durumda şezlonga uzanmış yatıyordu. Benzi uçmuş ve takatsizdi; başı ağrıyordu. Yanında oturan Anna Andreyevna bazen kocasının şakaklarını sirkeyle ıslatıyorken öte yandan da onu inceleyen acı dolu bakışını adamın yüzünden ayıramıyordu. Anlaşılan bu durum ihtiyarı iyice sıkıyor, hatta sinirlendiriyordu. Sürekli susuyordu. Karısı ise korkudan ağzını açamıyordu. Beklenmedik ziyaretimiz ikisini de hayrete düşürdü. Yanımda Nelly’i gören Anna Andreyevna kendini suçlu hissediyormuş gibi bize baktı. Odaya girerken:
“Size bizim Nelly’i getirdim,” dedim. “Düşündü taşındı ve nihayet size gelmeye kadar verdi. Onu lütfen kabul edin ve sevgiyle bağrınıza basın!”
karmaşık bir kitaptı ama onun yerine kendimi koyarken karmaşık halden sarmaşık bir duruma geldim diye bilirim dostoyevskinin tüm kitapları salında güzel ve hemen hemen yarısını okumuştum.hayaran kalmakta elde değildi tabi....
sefil insan hayatı ancak bu kadar güzel anlatılabilir...
Okuduğum ilk roman olma vasfına sahip olması ayrıca benim açımdan özel olduğu gerçeğini doğruyor.İlk olarak çocuk yaşta okumama rağmen hayatımda ilk defa bir kitabı iki defa okudum.Rus edebiyatı severlerin vazgeçilmez eserlerinden olduğundan şüphem yok.
Roman ilk başlarda çok güzel ileriyor, insanı içine çekiyor. Sayfalar ilerledikçe karmaşıklaşıyor. Okurken bazen sıkıldığım oldu. Son bölümde ise Dostoyevski'nin o bilinen, insanın ruhunu incelten biçimdeki acıma duygusunu anlatımı derinden derine hüzünlendirdi beni.
Dostoyevski bu romanında ezilenlerden ziyade mutlu olamayan belirli karakterleri anlatmaktadır. Dostoyevski acayip derecede sert bir şekilde egemen sınıf eleştirisi yapmış izlenimi uyandırdı bende. Tüm egemenleri, zenginleri vicdansız, zalim ve acımasız olarak göstermesi tek tutarsız tarafı. Bunun dışında güzel bir Dostoyevski klasiği.
"Erdem ne kadar erdemli olursa içerdiği bencillik de o kadar artar."
iletişim yayınları'ndan okudum çevirisi de gayet akıcı.Ah Nelli içimi paramparça ettin anacım. Alyoşa'nın kararsız çocuksu halleriyse her sayfada biraz daha sinirlendirdi beni.Babasına karşı bir duruş sergileyemeyerek Vanya'ı,İhmenev'i,Nataşa'yı hepsi ama hepsini mahvetti.
Uzun zamandır okumadığım derecede içten sıcak bir eserdi .İnsanın yüreğini burkuyor .Herkese tavsiye ederim.
Suç ve Cezadan sonra bence en güzel kitabı Dostoyevski nin.
Vanya... karaktere öyle bağlandım ki. Onun hissetiği her şeyi hissettirebildi bana Dostoyevski. Ayrıca dönem Rusyasını ve Rus halkını da görebilmek adına güzel kitap.
mektuplarla bir hayat gayet iyi herşey bukadar iyi olma yolunda ise şu asır öncesi yaşamış adamı neden geçemiyoruz?
blogdaki değerlendirme: http://hayatbirdejavu.blogspot.com/2012/11/ezilenlerdostoyevski.html
Karton Cilt, 424 sayfa
Goa Basım Yayım tarafından yayınlandı