Orwell bu kitabında gerçekçi/ütopik anlatımla düzenleri, düzenlerin açıklarını ve asıl amaçlarını anlatıyor. Günümüzde de geçerliliğini sürdüren çıkarımlar yapabileceğiniz bir baş yapıt.
Dilin önemini gösteren bir kitap. Tüm sistemlere küfrettiren, hayata bir daha baktıran bir distopya
bir günde bitirdiğim kitaplar arasına girdi. yazar kendi kurduğu hayali dünyayı o kadar güzel kurgulamış ki neredeyse kahramanın gözüyle bakmaya başlıyorsunuz. yaptıklarını düşünüp ben olsam ben de böyle yapardım dedirtiyor kitap bi de acaba böyle bir dünya olur mu yoksa olmuş da farkında değilmiyiz gibi bir düşünceyi de aklınıza getiriyor...
Distopya diyince aklıma ilk gelen eser. Türünün en önde geleni desek katılmayanlar çıkabilir ama kesinlikle en önde gelenlerinden.
Geçmişin geleceği yani bizim zamanımız hakkında oldukça net fikirler var bu kitapta. George Orwell'ın distopik kaleminden bu gidişle varacağımız noktayı görebilirsiniz.
gülünerek okunması gerekirken, günümüz Türkiye'sinin şartları altında tamamen korkunçlu bir kitap.
1949 da yayınlanmış kitapta gelecek anlatılmış..Gerçi 1984 yılını geride bıraktık.Ancak anlatılan ve öngörülen baskıcı tutum her çağda geçerli..Zamanımıza uygularsak bu günde her şekilde düşüncelerimiz,hayatlarımız kontrol altında tutulmaya çalışılıyor.Mutlaka okunması gereken bir başyapıt...
kitap ağacı ile hep beraber okuduğumuz ilk kitap idi.boylesine guzel bir kitabi bir suru insanin farkli yerlerden es zamanli olarak okumasi gercekten buyuk bir ayricalikti bence...
Kitabi daha once okumus olsam da gunumiz sartlarinda yeniden okumus olmak algilarimi daha da acti.bahsi gecen dikdatorluk isleyen sistem o sistem icerisinde yasayan birinin ic dunyasi ve yasadiklari ancak bu kadar guzel anlatilabilirdi sanirim.ilk okudugum baskisi 70li yillara aitti ve cok kotu bir cevirisi vardi.can yayinlarinin ceviri konusundaki hassasiyeti de kitaptan daha cok zevk almami sagladi..
Kitap agaci ailesi sizlerle daha nice guzel kitaplara...
İnsanın tüylerini ürperten bir kitap. Ne kadar imkansız gelse de o kadar olası ve korkutucu. George Orwell alkışlanmaya değer, muhteşem bir eser yaratmış.
Mütiş bir kurgu. George Orwell'a bu kitabı yazdıran sebepleri bilmek isterdim. 1949'dan bu yana, her dönemde okuyana anımsatacak bir şeyler mutlaka vardır. Sanıyorum Orwell bunu amaçlamış. Üçüncü bölümü tek gecede bitirdim. Okumayı erteleyenler varsa başlamanızı öneririm. "Güncelliğini hiçbir zaman yitirmeyen bir başyapıttır; yalnızca yarına değil, bugüne de ilişkin bir uyarı çığlığıdır."
hayatımda okuduğum en güzel roman budur.yazar kitbında stalin dönemini çok iyi bir şekilde ütopyalamış ve süper bir eser kleme almıştır
bu kitabı okumadım okuma isteğiyle aldım ama ön sözünü alır almaz okuduğumda sıkılacağımı düşünüp hemen bıraktım okumalımıyımmm
Bu eseri okumayan eksik kalır, kesin okumalısınız gibi bir şey demiyorum yalnızca bu kitabı kim okursa okusun kendine katacağı en az bir nokta bulacaktır diye düşünüyorum.
bana equilibrium adlı filmi hatırlatan hatta yeniden izleten kitaptır. filmde insanların hissettiklerinden dolayı yaşadığı soykırım kitapta düşündüklerinden dolayı yaşadığı soykırıma dönüşmüş o kadar. filmin 2002 yapımı olduğu düşünülürse aslında kitaptaki düşünce soykırımı, filmdeki duygu soykırımına dönüşmüş demek daha doğru bir ifade olacaktır.
george orwell; olanı, olacak olanı tüm çıplaklığıyla kurgulamış ve mutlaka okunması gereken muhteşem bi eser çıkarmış ortaya. biraz gözlem ve farkındalık ile yazdıklarının ne kadar, nereye kadar uygulandığını, yaşandığını ise her aklıselim insan görebilir sanırım.
Oldukça etkilendiğim bir kitap oldu. İnsan ister istemez kitap ile günümüzü karşılaştırıyor ve bazı sonuçlara varıyor. Üzerine uzun uzun konuşulması, yazılar yazılması gereken bir kitap. George Orwell'in diğer kitaplarını da okumak isterim.
Bir ütopyayı bu kadar sağlam oturtup anlatması kitabın ilk çıktığı yıldan bu yana her yeni çevirisinin edebiyat dünyasında ses getirmesine sebep olmuş.. George Orwell müthiş hayalgücüyle, durup durup düşündürüyor, ve maalesef ki günümüz Türkiyesi hakkında da derin kaygılara salıyor insanı. Edebiyat severlerin okumaması, çok çok büyük bir kayıp olr diye düşünüyorum.. Faşist düzenin nasıl uç noktalara varabileceği - ya da ne kadarının hayal edilebileceği- çok net görülüyor.. İyi okumalar..
İktidarda kalma için yer hol mübahtır,halk istenildiği güdülebilir bir araçtır düşüncelerini yansıtmaya çalışan kitap bence hala günümüzdede geçerliliğini koruyor.Yazar düşünmenin ne kadar büyük bir problem olduğunu ve özgürlüğün anahtarı olan düşünmek için nelere katlanılmak zorunda kalındığını gayet başarılı bir dille anlatıyor.Bence herkesin okuması gerekn bir kitap :)
"günümüz toplumunu yansıtıyor" şeklinde klişe bir tanıma girmeyeceğim. ancak bir iktidar düşünün; muhalefetsiz, rakipsiz, diktatör, baskıcı, emirleri sorgulanmadan kabul gören, yerine getirilen, matematiği yeniden yazan... ve bir halk düşünün 7/24 izlenen, düşünmemeye zorlanan, tutarsız itaatlere uydurulan, çeşitli işkencelerle, stratejilerle içi boşaltılan... totaliter polis devletlerine çok ağır bir eleştiri bu kitap gerçekten.
eminim günümüz iktidarlarının başucu kitabıdır.
George Orwell' dan muazzam bir sistem aslında bir iktidar eleşitirisi, sonu hangi -izm le biterse bitsin aslında erki, iktidarı elinde tutanların,tüm politikalarının bunu kaybetmemek veya nasıl daha uzun vadeli ellerinde tutabilmek için halkların nasıl manipüle edildiğinin, alegorik, simgesel yer yer fantastik bir anlatımla taçlandırılmış hali,
Ne güzeldir 1984..
Romanın aynı isimle ve adına itafen 1984 yılında çekilen filmi de, romanın o muhteşem ayrıntılarıyla tam bezenemeği için yetersiz kalmış gibi geldi bana ama son tahlilde muhteşem bir romandı son zamanlarda en çok etkileyen diyebilirim..
muhteşem....bir elimde kalem bir elimde kitap altını çizerek okudum....1940'lı yıllarda 1984'ü anlatmış ben burada 2014'de bir tokat yemiş gibi hissettim....bu zamana kadar okumadığım için kendime kızdım....şiddetle tavsiye ederim
Neden bu kadar geç okudum bu kitabı diye sorguladım kendimi adeta... Bir insan düşünün ileriyi bu kadar rahat görebilsin. Kesinlikle harika. Yazarin diğer kitaplarını da okumayı düşünüyorum.
Düşüncelerimizden korkan ve bu yüzden düşüncelerimizi kontrol etmeye çalışan baronların ve onların kuklası siyasilerin yok olma ihtimali olmadığına göre, bu kitapta güncelliğini yitirmeyecektir zannımca:)
Anlatımı çok başarılı olmasına rağmen, yazarın siyasi kimliğini düşündükçe, bir propaganda amacı olarak görürüm her zaman bu kitabı. Yine de okunması gereken, önemli bir eserdir.
Sosyal içerikli bir bilim-kurgu romanı tarzında ele alınan, komünist ideolojinin hakim olduğu Sovyet Rusya'sı ve Kuzey Kore'yi anımsatan dışa kapalı, kendi içerisinde inanılmaz bir despotizm örneği sergileyen bir devlet yapısı... Özel hayatın gizliliğinin dahi düşünce ve eylem suçu olarak nitelendiği, söylenen her sözün, yapılan her hareketin kameralar tarafından kaydedildiği ve anında aleyhte suç delili olarak kullanıldığı, neticesinde ise akla hayale gelmeyen işkence ve düşünceleri sistemli bir şekilde dönüştürme faaliyetleri sonucunda insanların buharlaştırılarak yok edildiği, konuşulan dilin dahi kısıtlanarak, kullanılan kelime hazinesinin "Büyük Birader"in ideolojik yapısı doğrultusunda gitgide kısırlaştırıldığı, dolayısıyla farklı düşünce formlarının dahi dilin daraltılması neticesinde yok edildiği, insanların maddi ve manevi kıskaca alınmış bir hayatı yaşamaya zorlandığı, soğuk, resmi, ruhsuz, taşlaşmış bir medeniyet örneği sergileniyor.
Adını çok duyduğum ve sonunda okuyabildiğim bir kitap.1948'de yazılan bu kitap güncelliğini bugün dahi korumakta.Her ne kadar ütopik bir kitap olsa da günümüz Türkiye'sini çok iyi anlatan bir kitap.